Yaralı gerillayı tereddüt etmeden kurtarmak, Xalit Abdurrahman’ın Kürtlük refleksiydi. Halkının bir kahramanı, ülkesinin asla unutulmayacak bir şehidi oldu.
Kanimasi ilçesinin Kani Mezin köyünde öğretmenlik yapan bir Kürt aydınıydı, Xalit. Bervari aşiretindendi. Beş çocuğu ve eşiyle yaşıyordu. Daha üç gün öncesine kadar meyve ağaçlarıyla süslü yeşil köyünün olgunluğunda emekle yaşıyordu. Şimdi ise halkının bir kahramanı, ülkesinin asla unutulmayacak bir şehididir.
Onun hayatı 20 Ağustos günü saat 10:30’da dehşet saçan kazan sesleriyle değişti.
İsterse kendisine hiçbir şey olmayabilirdi. İsterse yanı başında yaşanan vahşete seyirci kalabilirdi. İsterse ülkesinde yaşanan işgale sessiz kalmayı tercih eden onursuz biri olabilirdi. İsterse sadece ailesini düşünen bir zavallı olabilirdi.
Ama o bunların hiçbirine tenezzül etmedi. Zira o gerçek bir yurtsever, ne için yaşadığını bilen bilge bir Kürt insanıydı.
Yaralı Gerillaları Kurtardı
Her şeyden habersiz bahçesinde çalışırken gökyüzünü yararak mahşeri çığlıklar saçan kazan basıncıyla irkilmişti. Ne olduğunu anlamaya çalışırken ilk roket atışında yaralanan bir gerilla ile karşılaşmış, ondan yardım istemişti. Belki de ilk kez gördüğü yaralı gerillayı tereddüt etmeden olay yerinden uzaklaştırıp kurtarmak onun Kürtlük refleksi olarak pratikleşmişti. Uçaklar vurmaya devam ediyor ancak onun yüreği başka yaralıları kurtarma sorumluluğuna dolmuş, bir kaplan atikliğine, bir volkan öfkesine bürünmüştü. Eşi ve yaralı gerilla kazan-roket vuruşları bitinceye kadar beklemesini söyleselerde o dayanamamış, roket- kazan vuruşları altında kurtaracak başka yaralı gerillalar için olay yerine koşmuştu.
Kim bilir, belki bir yaralı daha bulmuş, belki de henüz arar iken o da bir roketin isabet etmesiyle işgal altındaki hayata veda etmiş, eşinin, çocuklarının yanı başında ülkesinin toprağına kankızıl serilmişti. Kurtardığı gerilla onun gururu, kurtarmaya çalıştığı gerillalar ise onuru olarak onun da yıldızlar kervanına yükselmesine vesile olmuştu.
Çağımızda roman neyi konu edinir, erdem, onur, kahramanlık kavramları ne ifade eder, sanat ne anlatır bilemem ancak işgal altındaki Kürdistan topraklarında hakikat Xalid Abdurrahman’ın özgürlük hayalleri, gerçek ise yüz yıllardır yaşanan acımasız savaştaki onurlu Kürt duruşudur.
Bu yazıyı onun, bizim dilimiz olan ana dilimizle yazmadım. Bilerek yazmadım zira dili Türkçe olan işgalci faşistlerin ve yandaşları olan zavallı yığınların biz Kürtlerin nasıl da bir olduğumuzu, ne büyük bir bağla birbirimize bağlı olduğumuzu bir de Xalit Abdurrahman’ın hikâyesinden öğrenmelerini istedim.
Özgürlük hareketi olarak Başûrê Kurdistan’da zorla kaldığımızı, Behdinan halkının PKK’yi benimsemeyip başka Kürt örgütlerinin etkisinde olduğunu düşünen akıl fukaralarının gerçeği görmesini istedim. Kürdistan halkının onur savaşçıları olarak Başur’da geçici olduğumuzu, halkla bütünleşmediğimizi iddia edenlerin zihinlerine giydirilmiş demir perdenin ardındaki hakikati göstermek istedim.
Onurun, gururun, yurtseverliğin temsilcisi Xalit Abdurrahman
Şimdi soruyorum, kaç baba kazan vuruşları altında çocuklarına koşabilir? Kaç abi mahşeri çığlıklara aldırmadan kardeşlerine koşabilir? Yada kaç insan eşini, çocuklarını bırakıp ölüm kusan savaş uçakları altında başka insanlara koşabilir?
Kuşkusuz gerçek bir Kürt yurtseveri, onuru için savaştıklarına inandığı özgürlük savaşçılarına koşabilir. Zira o onur olmadan yaşanılamayacağını ve gerillanın onur savaşçısı olarak onlara hizmet ettiğini bilendir. Bu yüzden gerillanın yaşamasını kendi yaşamından daha önemli, daha değerli görüp o yaşasın diye ölüme koşmaktadır.
Peki soruyorum, Behdinanlı Xalit Abdurrahman, hikâyesiyle ne anlatır Başurlu bir Kürde? Ne mesaj verir işgalcilerin avcı köpekleri rolüyle operasyonlara katılan Bakurlu koruculara? Bervarili Mamoste Xalit, savaş uçaklarının ölüm saçan cehennemine hangi cennet inancıyla koşar ve bu tutumuyla ne anlatır Kürdistanlı aydınlara, gençlere, kadınlara? Ne anlatır ısrarla birliğe gelmeyen aileci, aşiretçi, partici rantçılara?
Ben Bakur’un işgal altındaki topraklarında kimlik bulmuş bir Kürt kadını olarak Xalit Abdurrahman’ın ve onunla aynı ruhta olduğunu bildiğim, tanıdığım binlerce Behdinanlı Kürdün inançlı yurtseverliklerine bağlı Başurlu bir gerillayım. Yani ben Kürdistanlı bir özgürlük savaşçısıyım. Ve biz, Kürdistan’ın tüm parçalarındaki, bütün şehirlerindeki, tüm köylerindeki her bir onurlu Kürdün özgürlük hayallerini gerçekleştirmeyi yaşam gerekçemiz yapmış gerillayız. Bu yüzden rahat uyusun onurun, gururun, yurtseverliğin temsilcileri Xalitler, rahat uyusun özgürlük için kanlarıyla Kürdistan topraklarına can veren on binler…