ibret edeyim derken ibretlik olabilirsiniz
Şunu açıkça söylemekte yarar var. Bu iktidar bittiğinin farkına varmaktadır. Artık topluma eziyet ve işkence yapmanın ötesinde herhangi bir becerisi kalmamıştır. O nedenle iktidarının elinden kaydığını gördükçe öfkelenmekte ve gittikçe hırçınlaşarak vahşetlere imza atmaktadır. Bu iktidarın yağdanlığından beslenen en üstten en alt bürokrata kadar, böylesi bir halet-i ruhiye içinde. Korkuyorlar, korktukça bütün bir toplumu korkutarak teslim almaya çalışıyorlar. Ama yanılıyorlar.
‘İbretlik’ adına son yapılan vahşet karşısında kimse sinmedi, aksine öfke doruğa çıkmış durumda. İnsan olan kimse bu ahlaksız ve vicdansız uygulama karşısında sessiz kalmadı. Kalmıyor. Artık korkunun ecele faydasının olmadığını herkes biliyor. Koronavirüs belki bir araya gelemeyen halkı frenlemiş olabilir ama herkesin bu faşist iktidara karşı bilendiğine kimse itiraz edemez. Çünkü kimse bu uygulamaları unutmuyor.
Son bir söz de iktidarın unutmaması açısından; tarih, ibret eden iktidarların ibret verici dersleriyle dolu olmasıdır. Yani ibret edeyim derken ibretlik olabilirsiniz.’
Cehenneme kadar yolun var Süleyman
‘Süleyman Soylu, PKK’yi tasfiye edemeyince, gerillanın eylem ve mücadelesi karşısında acze düştüğü oranda daha fazla çılgınlaştı, daha fazla savaş ve yalan makinesini çalıştırdı. Özel savaşı en üst düzeyde devreye soktu, devletin tüm imkânlarını, silahını, ekonomisini, güç ve diğer imkanları savaşın hizmetine soktu. Süleyman Soylu’nun devreye soktuğu temel araçlardan birisi de çatışma alanlarında esir düşen gerillaların olduğu yerde kurşuna dizilmesiydi. Savaşta hiçbir kural tanımayan Soylu, yaralıların yerlerden sürükleme, parçaladığı gerilla bedenleri sosyal medya üzerinde korku yaratma amacıyla teşhir eden bir strateji izledi.
“PKK bitecek” dedi bitiremedi, “gerilla bir daha eylem yapamaz” dedi, ancak gerilla eylemlerini durduramadı, “bundan sonra teknikle savaşacağımız için askerler şehit olmayacak” dedi, ancak işgal ettiği her yerde cenazeler gelmeye, darbe almaya devam etti. Kesintisiz ve süreklileşen gerilla eylemleri karşısında çıldıran Süleyman Soylu, düşmanlığı da aşan bir uygulama sahibi oldu.’
Şimdi kullanım süresinin bittiği söylenmiş, herhalde fazla hırladığından veya ‘Reis’ini sokağa çıkma yasağından dolayı zorladığındandır. Cehenneme kadar yolun var Süleyman.
Lime Lime soylu
Devletseniz güzergah, hareket alanı ve biçimlerini belirleyen kriterlere uygun yol alırsınız ama çeteyseniz lime lime etmekten bahsedersiniz.
Soylu için Türk devlet yönetimine giden yolun açılması öyle tesadüfi bir gelişme değildi. Daha genç yaşlarda bir kontra adayı olarak seçilip, yetiştirildi. Soylu, Tansu Çiller’in başında olduğu Doğru Yol Partisi’ne gençlik yıllarında katıldı, daha doğrusu Tansu Çiller’in yanına verildi. Bu dönemde aynı klikte ve kontra faaliyetlerinin başında olan, dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ve aynı dönemde İçişleri Bakanı olan Mehmet Ağar da vardı. Bu ekip, o döneme kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin en kanlı ve en barbar yönetimi olarak tarihe geçti. Öyle ki, binlerce köy yakılıp yıkıldı; yüz binlerce Kürt evsiz ve çaresiz bir biçimde metropollere sürgün edildi; şehirler, kasabalar, dağlar, ormanlar bombalandı; 17 binden fazla “failli meçhul” cinayet işlendi. Kürdistan’ın yakılıp yıkılması ve binlerce insanın hunharca katledilmesi, yine Hizbi-kontra çetesinin çok vahşice kullanılması bu döneme denk gelmekteydi.
SOYKIRIMCI EKİBİN GENÇ KONTRASI
İşte Süleyman Soylu genç bir kontra olarak bu katil güruhla birlikte çalıştı. Kürt soykırımını temel alan bu ekibin içinde Türk soykırım siyasetini öğrendi. Soylu, o günden Kürt halkına karşı uyguladığı politikaların temelini oluşturdu. Mehmet Ağar, Doğan Güreş ve Tansu Çiller’i örnek olarak siyaset merdivenlerini yavaş yavaş tırmanırken, aynı zamanda Tansu Çiler’in partili genç gözdelerinden birisi oldu.
Bu sistemin mitoman soytarıları
Bu sistemin soytarıları ise ellerine geçirdikleri ve özel savaşın her türlü pisliğini yürütme, algı yaratma medyası oluşturmuş durumda. Bu özel savaş kurumlarının ise belli kişilikleri var ve belli bir dönem yaşarlar, sonra kendi efendileri tarafından sonları getirilir. Yerlerine aynı tarz büyütülmüş yeni nesil getirilir. Bunlara verilen isim ise, Soysuz mitoman!
Özgür Basından alıntılar