Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı: PKK, Kürdistan’da yok olmak üzere olan insanlığın ve Kürtlüğün baş aşağı gidişine ‘dur!’ demiş, kadim kültürümüzün yeniden dirilmesini sağlamıştır.
Yazılı bir açıklama yapan Halk Savunma Merkezi Kararhag Komutanlığı, PKK’nin 42’nci kuruluş yıldönümünü kutladı ve “PKK, Kürdistan’da yok olmak üzere olan insanlığın ve Kürtlüğün baş aşağı gidişine ‘dur!’ demiş, Kürdistan’daki soykırıma karşı yürüttüğü mücadele ile binlerce yıla dayalı olan kadim kültürümüzün yeniden dirilmesini sağlamıştır” dedi.
Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı açıklamasında şunları belirtti: “Kürdistan halkı şahsında tüm ezilen halkların, sınıfların, inançların, kültürlerin ve toplumsal kesimlerin kurtuluş mücadelesinin kurmay gücü olan partimiz PKK’nin 42’nci kuruluş yıl dönümünü karşılıyoruz. Başta Partimizin kurucusu, ilk örgütleyicisi, bin bir ateş çemberinden geçerek halkımızın özgürlük mücadelesini yaratan Başkan Apo olmak üzere, tüm şehit ailelerimizin, yurtsever halkımızın, dost halkların, örgütlerin ve dağda, şehirde, zindanda mücadele yürüten tüm partili yoldaşlarımızın 27 Kasım Parti Bayramı kutlu olsun!
PKK bir şehitler partisidir. Partimizin elde etmiş olduğu her başarıda ve yaratmış olduğu her değerde şehitlerimizin vermiş olduğu yüce emek ve özgür yarınlar için ödemiş oldukları bedel vardır. Şehitlerimiz dünümüz ile yarınımız arasındaki bileşke, zafer günlerine umutla sarılmamızın temel dayanağı ve halkımızın özgürlük mücadelesinin yegane teminatıdır. Bu temelde Partimizin ilk şehidi Haki Karer’den, 42’inci mücadele yılında sonsuzluğa uğurladığımız öncü komutanlarımız Kasım Engin, Egîd Garzan, Egîd Civyan, Leyla Agirî, Amara Ronahi ve Yılmaz Dersim yoldaşlar şahsında tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, bizlere bıraktıkları devrim bayrağını zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.
PKK KÜRTLÜĞÜN BAŞ AŞAĞI GİDİŞİNE DUR DEDİ
PKK, Kürdistan’da yok olmak üzere olan insanlığın ve Kürtlüğün baş aşağı gidişine ‘dur!’ demiş, Kürdistan’daki soykırıma karşı yürüttüğü mücadele ile binlerce yıla dayalı olan kadim kültürümüzün yeniden dirilmesini sağlamıştır. Bu temelde bilinçlenen Kürdistan toplumu halk olmaktan kaynaklı sahip olduğu doğal haklarını kazanma mücadelesine girişmiş ve partimiz PKK öncülüğünde yürüttüğü dillere destan mücadele ile bugün bölgede kilit bir rol sahibi olmuştur. Bu diriliş, aynı zamanda köleleştirilmek istenen kadın ve gençliğin daha dinamik bir karakter kazanmasını sağlamış, Önderliğimizin özgür yaşam ideolojisi temelinde örgütlenen Kürt kadını, toplumsal inşanın öncü gücü ve Kürdistan’da gelişen yeni-özgür insanın mihenk taşı olmuştur. PKK mücadelesi, kendisiyle beraber kardeş halklar ve dost hareketlerin de güçlenmesini sağlamış, ezilen, sömürülen ve yok edilmek istenen tüm kesimlere de kurtuluş umudu olmuştur. Bu temelde bugün halk olarak zafere en yakın olduğumuz bir döneme girmiş bulunmaktayız.
Ancak Kürdistan’da bu kadar büyük bir devrimsel gelişmeyi sağlayan partimiz PKK ve Önder Apo çizgisine yönelik olarak, sömürgeci-faşist Türk devleti öncülüğünde ve Uluslararası Komplocu güçlerin mahiyetinde geliştirilmek istenen yoğun bir saldırı dalgası da vardır. Bu kapsamda dört parça Kürdistan’da yaşayan halkımız ve özgürlük mücadelesi faşist AKP-MHP rejiminin tekrardan hortlatmaya çalıştığı derin sömürgeciliğin saldırılarına maruz kalmakta, kapitalist hegemonik güçler, bölgesel dikta rejimler ve yerli işbirlikçilerin tezgahladıkları oyunlarla halkımızın özgürlük yürüyüşünü durdurmaya çalışmaktadırlar. Bunun için bir yandan kirli pazarlıklar ile halkımızın büyük emeklerle elde etmiş olduğu kazanımlara göz konulurken, diğer yandan ise başta Önderliğimiz üzerindeki tecrit işkencesi olmak üzere, halkımıza ve özgürlük güçlerine yönelik olarak kesintisiz bastırma ve imha operasyonlarına devam etmektedirler.
Kuşkusuz gelişen bu saldırılar, çökmekte olan soykırımcı-sömürgeci sistemin son hamleleridir. Önder Apo öncülüğünde varlığına sahip çıkan halkımız, Kadın Özgürlüğüne Dayalı Demokratik-Ekolojik Toplum Paradigması temelinde yürüttüğü direniş mücadelesi ile özgürlüğünü sağlamayı da başaracaktır. Halkımızın tarihin bu aşamasında Devrimci Halk Savaşı perspektifiyle yürüteceği mücadele, gelişen tüm saldırılara karşı etkili bir cevap olurken, halkımızı başarıya taşıyacak yegane mücadele stratejisidir. Bu perspektifte gelişen mücadelemiz karşısında zorlanan düşman, umudunu Kürdistan’daki işbirlikçiliğe bağlamış, Kuzey’de işbirlikçi kontra ve ajan yapıları daha fazla geliştirirken, Güney’de ise KDP öncülüğündeki işbirlikçiliğe dayanarak ve onu etkili hale getirerek sonuç almak istemektedir. Ancak Partimiz PKK’nin öncülüğünde gelişen halk hareketi, artık bu tür sömürgeci özel savaş politikalarını alt edecek ve Kürdistan halkının demokratik ulusal mücadelesini geliştirerek mücadeleyi başarıya taşıyacak güce gelmiş bulunmaktadır. Tüm gücümüzle sömürgeci düşmana yüklenmemiz gereken böylesi kritik bir süreçte, bütün Kürdistanî güçlerin tek gündeminin Kürdistan’daki işgale son vermek olması gerektiği açık bir gerçektir.
Kürdistan Halk Savunma Güçleri olarak, böylesi tarihi bir süreçte, devrim mücadelemizin omuzlarımıza yüklemiş olduğu sorumluluğun bilince çıkarılması temelinde, dönem görevlerinin gereklerinin yerine getirilmesi konusundaki kararlılığımız tamdır. Önderliğimizin, halkımızın ve şehitlerimizin verdikleri 42 yıllık emek temelinde bir yenilmezler ordusu haline gelen Kürdistan Özgürlük Gerillası’nın, halkımıza yönelik olarak nereden ve nasıl gelirse gelsin, her türden saldırıya karşı Devrimci Halk Savaşı temelinde, en keskin bir duruşla yanıt olacağı açıktır. Apocu ideolojiyle donanmış 21’inci yüzyılın Demokratik Modernite gerillası, halkımızın özgürlük davasını başarıya taşırma mücadelesinde üzerine düşen görevlerine en sıkı bir şekilde sarılacak ve tereddütsüzce gereklerini yerine getirecektir. Bu temelde bir kez daha Partimiz PKK’nin 42’nci yıldönümünü kutluyor, 43’üncü yıl mücadelesinde halkımıza ve tüm Partili yoldaşlara üstün başarılar diliyoruz.”