20. yüzyılın son çeyreğine gelindiğinde artık Kürtlük adına pek bir şey kalmamıştır. Kürtlük adına kurulan örgütler bir şekilde sistemin hizmetine girmekten kurtulamamıştır. Hakim kesimin eliyle Kürt halkının değerleri sömürgecilere peşkeş çekilmiş, asimilasyon, inkar ve imha politikası son hızıyla devam etmektedir. Rêber Abdullah Öcalan önderliğinde PKK, böyle bir ortamda bu gidişe dur demenin adı, partisi, umudu, halk dergahı olmuştur. Toplumun her kesiminden, farklı yaş ve cinsten katılımlarıyla kısa sürede bir halk partisi olduğunu kanıtlamış, özgürlüğe dair güçlü bir inanç ve umut yaratmıştır.
Bu katılımlarda en önemli ve belirgin farkta Kürt kadınının katılımıdır. Kürt kadınının, binyılların emeğiyle yarattığı bütün değerleri saldırı altındadır. Gerici, feodal ve Kapitalist Modernitenin kıskacında gün be gün kendi olmaktan uzaklaştırılmaktadır. Tarih boyunca hiçbir zaman bırakmadığı direnişçi özüyle Kürt kadını, bu gidişe dur demenin umudunu PKK’de görmüş ve daha ilk günden katılımı esas almıştır. Direniş geleneği bu defa örgütlü bir şekilde PKK’de yaşam olanağı bulacaktır. Önderlik daha sonra yaptığı değerlendirmelerinde sık sık PKK’nin bir kadın partisi olduğunu vurgulayacaktır. 1987’de Avrupa da Yekîtiya Jinên Welatparêzên Kurdistan (Kürdistan Yurtsever Kadınlar Birliği) (YJWK) adıyla Kürdistan özgürlük mücadelesi ilk özgün kadın örgütünü kurar.
1990’lı yıllarda kadınlar artık gerilla saflarına akın akın gelmeye başlarlar. Egemenleri tarafından kendisine reva görülen kaderine bir kez daha razı olmayacak ve buna dağlara çıkıp örgütlü bir şekilde silahlanmakla yanıt olacaktır. Bu süreçte halk serhıldanları tüm Kürdistan da dalga dalga yayılmaya başlar. Serhıldanların öncülüğü hemen her yerde kadındır.
Toplumsal gerçekliğimiz açısından, kadınların toplumu etkilemesi, toplumsal değişim ve dönüşümün sağlanmasında belirleyicidir. Kürt kadınları tarihte de tüm sömürgeci, egemen, inkâr ve imha politikalarına karşı kimliğini, dilini ve kültürünü savunmada tereddüt yaşamamıştır.
Mücadelenin ilerlemesiyle birlikte boyutlanan savaşta onlarca kadın gerilla şehid düşmüştür. Besê, Bêrîvan, Mizgîn, Azîme, Binevş, Şîlan ve Viyan’ların şehadetleri Kürt toplum üzerinde oldukça derin izler bırakmıştır. Bu izler toplumun değişim ve dönüşümünde bir ivme rolünü kazanmıştır. Kürt toplumunda kadına olan güven bir kez daha onlar şahsında tazelenmiştir.
10-11 Ağustos 1991 yılında gerçekleştirilen YJWK 3. kongresi kitlesel bir katılımla yapılmış, kadrolar dışında yurtsever kadınlarında güçlü tartışmalarına sahne olmuştur. Toplam 1500’ün üzerinde kadının katıldığı bu kongreyle Tevgera Azadiya Jinen Kurdistanê-TAJK (Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketi) ilan edilmiştir. Birlik olmaktan hareket olma konumuna geçmek temelde örgütlenmenin kapsamlılaştırılması amacından kaynaklıdır. Buna rağmen kısa bir süre sonra gerçekleştirilen ulusal kongre ve başlatılan kadın ordulaşmasıyla kadın özgürlük hareketinin örgütlenme ve pratikleşme merkezi kırsal alana taşırılarak daha büyük bir özgürlük adımı atılmıştır.
İlk Kadın Partileşmesi PJKK
Kürdistan toplumu nasıl ki egemen sistemler karşısında parçalı ve örgütsüz ise Kürt kadını da hâkim sınıf ve kesimler karşısında örgütsüzdür. Ve Kürt kadınının örgütlenmesi de belli zorlanmaları içerir. Proletarya örgütlenmesi temel alınmakla birlikte yeterli görülmez ve ulusal, toplumsal boyuta ağırlık verilir. Parti tarzında örgütlenmek bu anlamdaki ihtiyacı karşılayacaktır.
Önderliğimizin çözümlemelerinde PKK’nin özünde bir kadın partisi olduğu, bunun Partiya Jinên Karkerên Kurdistan biçiminde özgün olarak örgütlenebileceği belirtilir. Bunun üzerine PJKK adıyla partileşmeye gidilir ve Önderlik perspektifleri doğrultusunda program ve tüzük hazırlanır.
YAJK kadın çalışmalarının tamamlanarak kadın partisinin kuruluş niteliğini taşıyan İkinci Kadın kongresi 1999 yılının 2-12 Mart tarihleri arasında yapılmış ve PJKK (Partiya Jinên Karkerên Kürdistan- Kürdistan İşçi Kadın Partisi) ilan edilmiştir.
Dönem gereklilikleri doğrultusunda 29 Temmuz-21 Ağustos 2000 tarihleri arasında 196 delegenin katılımıyla PJKK III. kadın kongresi olağanüstü toplanmış, kongrede PKK 7. Olağanüstü kongresi kararları kabul edilmiş ve kadın partisinin adı Partiya Jina Azad (Özgür Kadın Partisi) (PJA) olarak değiştirilmiştir.
Özgün Kadın Ordulaşması
PJKK’nin III. Kadın kongresinde ideolojik ve örgütsel yeniden yapılanmayı tamamlayacak birçok konuda kararlar alınmış, kadın özgürlük hareketinin temel bileşenleri, görevleri ve oynayacakları rol bakımından birbirinden ayrıştırılarak önemli bir formülasyona kavuşturulmuştur. Kadın hareketi üç temel alan örgütlenmesine ayrıştırılarak tanımlanmıştır. YJA-STAR (Star Özgür Kadın Birlikleri), YJA (Özgür Kadın Birlikleri) ve PAJK; Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (Partiya Azadiya Jinên Kurdistanê) olarak örgütlendirilmiştir.
Kadın ordu çalışmaları önceden kendisini yapılandırmıştır. Kadın ordu çalışmalarında meşru savunma çizgisinde derinleşme yaşanması ve bu çizginin özgürlükle ilişkilendirilmesi görevi kadının temel görevlerinden biri olarak belirlenmiştir.
Toplumsal alana yönelik çalışmaların ise ÖKB (Özgür Kadın Birlikleri) biçiminde kendisini örgütlendirmesi kararlaştırılmıştır. Bu örgütlenmelerin bir sisteme kavuşturulması ve ortaklaştırılmasının zorlayıcı yanları olduğundan Önderliğin kadın sistemine ilişkin görüşleri alınmıştır; “Kürt toplumundaki kadında neolitik dönemden kalma izler halen etkisini sürdürmektedir. Bununla birlikte tüm uygarlık süreçlerinin kahrını çekmiştir. Direngen bir yapıya sahiptir. Çağın ihanetine uğradığı da açıktır. Bu özellikler feminizmin evrensel çabalarıyla birleştirildiğinde, ayrı bir kadın partisi toplumsal özgürlük, eşitlik ve demokratikleşme mücadelesinde büyük bir rol oynayabilir. PAJK bu role uygun olarak kurulmuştur. Her ne kadar hâkim erkeklik anlayışından kolay kurtulamamaktaysa da, özgürlükte ısrar vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Kadın dünyasının özgürleştirilmesi, bizzat kadının duygusal zekâsıyla analitik zekâyı birlikte işleterek sağlaması en iyisi olacaktır. Kadın açısından mitoloji, felsefe, din ve bilim yeniden gözden geçirilip, özgün ve özgür kadın zekâsıyla yorumlanıp pratikleştirilmelidir. Teori ve pratiğe kadın zekâsıyla yaklaşmak, doğaya yakın, barışçıl, özgürlükçü ve eşitlikçi bir dünyaya ve güzellikle yüklü bir yaşama daha anlamlıca götürebilir.
Kürdistan’da PAJK’ta ısrar ve gelişme tanrıça erdemlerine, melek saflığına, Afrodit güzelliğine taşıyabilir. Böylesi bir kadın sentezinin çözemeyeceği bir erkek kültürü, çekemeyeceği bir yaşam gücü, yürütemeyeceği bir eylem olamaz.”
Kadın Özgürlük Hareketinde bir çatı KJB
Önderliğimizin yeni paradigması doğrultusunda cinsiyet özgürlüğü, özgür kadın ve erkekler yaratma amacıyla yapılandırılan kadın örgütleri, konfederal sistemin temel ilkesi kendi kaderini belirleme hakkından hareketle yaşamı, kendini ve toplumu özgürleştirmek için yeni örgütlenmelerle güçlendirilmelidir. İktidarın, devletçi sistemin ve aşırı merkeziyetçiliğin aşılması bu kurumlaşmalara alternatif oluşumların geliştirilmesiyle bağlantılı bir süreç sorunudur. Demokratik konfederalizmi yapılandırabilmek, zihniyet devrimini gerçekleştirebilmek, bilinç düzeyini yükseltmek ve bilinçlendiği oranda bilincini yaşama kanalize etmekle ilintilidir ve kadınlar, toplum içinde bunu yapabilecek en dinamik kesimlerdir.
Bu temel özgürlüksel ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilen ve Yüce Kadınlar Birliği (Koma Jinên Bilind) in kuruluşunun yapıldığı 1.Kadın Özgürlük kurultayı 7–18 Nisan tarihleri arasında toplanmıştır. Önderlik ideolojisi doğrultusunda örgütlenen bileşenlerin Koma Jinên Bilind çatısı altında ortak bir kimlikle örgütlenmesi kadın özgürlüğünde ve cinsiyet sorunsalında derinleşmeyi geliştireceğinden bu örgütlenme kadının konfederal sistemi olarak tanımlanmaktadır. Her süreçte olduğu gibi yaşanan süreçlerin tarihsel önemi, özgürlük mücadelesini ideolojik, askeri ve kitlesel alanda daha yetkin örgütlenmelerle derinleştirmek, kadının özgün zeminlerini, özgürleşme alanlarını güçlendirecek ve mevcut gerçekliğimizi kadın eksenli yaşama yakınlaştıracaktır. Bu anlamda KJB’yi Önderlik perspektifleri temelinde yapılandırmak amacıyla toplanan kurultayla birlikte ideolojik mücadelede aktivitenin artacağı, kadının öziradesinin açığa çıkacağı ve süreç içinde kadının daha aktif bir rol üstleneceği öngörülmüştür. Kadın mücadelesinin dağınık, parçalı ve sistemsiz durumunu sonlandıracak ve kapsamlı bir gelişim imkânı sunabilecek bir örgütlenme perspektifi, modeli ve işleyişi oluşturulmuştur.
Küresel emperyalizme karşı halkların demokratik, ekolojik, cinsiyet özgürlükçü toplum paradigması temelinde örgütlenmek kadının kurtuluşu için kadın özgürlük mücadelesinin sürdürülebileceği tek kurtuluş yoludur. Bu nedenle KJB demokratik konfederalizmi kadın özgürlüğü ekseninde inşa etmeyi, bu temelde tek yanlı erkek iradesini temsil eden toplumsal cinsiyetçi zihniyet ve yapılanmaları aşmayı hedeflemiştir. Kadın üzerinde geliştirilen baskıcı uygulamalar karşısında mücadele yürüterek ataerkil zihniyeti ve devletçi toplum sistemini aşmayı, yaşamın her alanında kadının özgür, iradi duruşunu kadın kurtuluş ideolojisinde yaratmayı temel mücadele esası olarak belirlemiştir.
Kurultayda demokratik konfederalizm önderi olan Önder Abdullah Öcalan Koma Jinên Bilind Önderliği olarak kabul edilmiş, Önderliğin özgürlüğü için kendisini özgürlük ve demokrasi mücadelesine adayan kadınların KJB çatısı altında mücadele gerekliliği vurgulanmıştır. Önderliğin özgürlüğünün kadın için temel mücadele gerekçesi olduğu vurgulanmış bu gerekçeyle mücadeleyi yükseltme kararı alınmıştır. Önderliğin kadına verdiği emeklere kadının gerçek anlamda özgürlük yoldaşı olma çabalarının ve tüm özgürlük şehitlerimizin anılarına layık olmanın sonuç alıcı mücadelesini yürütmek, Koma Jinên Bilind’ın ulaşmış olduğu mücadele perspektifinin temelini oluşturmuştur.
Kadın özgürlük savaşçıları, mücadeleleriyle, eylemleriyle özgürlük hareketinde birer dönüm noktası olmuşlardır. Leyla Kasımların geleneğine bağlılığın temsilcilerinden bir özgürlük savaşçısı olan Şirin Elemhuli İranın molla rejimi tarafından idam edilmiştir.