Kemal SÖBE
27 Kasım Kürtlerin yaşamla, özgür yaşamla yeniden buluşmasının sosyal, siyasal ve örgütsel
temelini oluşturmuştur. 27 Kasım’ı dar anlamda sadece bir parti ve örgüt kurma ve bir
geleneksel partileşme olarak ele almak 27 Kasım’ın yarattığı ruhu ve ulaşmak istediği amacı
anlamamak olur. ”Ben bile PKK’li olmaya çalışıyorum” diyen Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan,
PKK’nin nasıl bir partileşme olduğunu sanırım net bir şeklde ifade etmektedir. 27 Kasım’ı
bir çok yönüyle değerlendirmeye tabi tutmak mümkündür. Hem Kürtlerin diriliş gücü hem
halkların kardeşliğini inşa etmeye çalışan uluslararası bir devrimci güç. Ve son beş bin
yıldır ortaya çıkan bütün kötülüklere meydan okuyan yenilmez devrimci bir ruh . Kendisini
tanıyamaz hale gelen, konuştuğu dilin bile hangi dil olduğunu bilemeyecek kadar uçurumun
kenarına getirilen bir halkı, kendisini keşfedecek bir düzeye ulaştırmak, kaderi başkalarının
elinde olan Kürtleri örgütlü güç haline getirip kader değiştirebilecek bir düzey kazandırmak
27 Kasım’ın ruhuyla olmuştur.
30 yıl öncesine kadar çamura batmış ve tanınmaz hale gelen bir halk bugün sadece kandisini
değil, aynı zamanda da Ortadoğu’nun kaderini ve geleceğini tayin edecek çok yönlü bir siyasi
donanıma sahip olmuştur. Görüldüğü gibi, PKK sadece bir parti veya örgüt olmanın da çok
ötesine geçen, tarihi yerinden oynatan, tarihe yön veren bir halk hareketi olarak tarihin en
kritik zamanı olarak tanımlanacak bir zamanda tarih haline gelmiştir. 1978’den günümüze
kadar PKK belki de bin misli büyümüş, gelişmiştir. PKK partileşmede sınır tanımamış, halkın
içine girmiş, halkın kendisi olmuştur. Halklaşmış bir gücü dünyanın en güçlü tekniği gücü bile
yenemez, yenemiyorda. Çünkü hakikatin gücünü kimse yenemez. İşte PKK hakikatin ve özgür
yarınların temsil gücüdür. İnkarcılar ”bittiler, dağıldılar, tükendiler” dedikçe, PKK daha çok
güçlenerek ve halklaşarak İnkarcı güçlere en büyük siyasi darbeleri vurmuştur. Tabi PKK sadece
Kürtlerin değil, Ortadoğu halklarının devrimci kurtuluş gücüdür. PKK dar ulusal sınırların içine
çakılıp kalmamış, Ortadoğu çapında halkların devrimci moral gücü olmuştur.
PKK sadece inkarcı sistemle savaşmamış, dünyada özgürlük karşıtı bütün güçlere karşı savaşım
açmış, onların despot, baskıcı sistemine karşı halkların demokratik devrimci yaşamını alternatif
olarak geliştirmiştir. Ancan, PKK’nin en çok savaş açtığı şey nedir? PKK en çok ta, Kürtlerin,
içine itildiği dağınıklığa, bilinçsizliğe ve eğitimsizliğe karşı savaş açmıştır. Bu durumu Kürt Halk
Önderi Sayın öcalan ” biz kendi gücümüzün büyük bir çoğunluğunu kendi içimizdeki geriliklere
karşı veriyoruz” diye değenlendiriyor. Yani burada eğitime büyük bir önem verildiği anlatılıyor.
Çünkü Kürtlerin başına ne gibi kötülükler geldiyse eğitimsizlikten gelmiştir. En büyük düşman
eğitimsizliktir. Eğitimsiz bir insanı ve toplumu yönetmek, yönlendirmek, köle haline getirmek
çok kolaydır. Ama eğitimli insan, hayatı bilen, kendi yaşamına yön veren, özgürlüğü ve özgür
yaşamı için gerektiğinde canını feda eden insandır. Dolayısıyla eğitimli insan özgür insandır.
Özgür insan, köleliği kabul etmeyen, her türlü geriliğe karşı çıkan ve gelişimde eğitimde sınır
tanımayan insandır. Özgür insan, aynı zamanda merhametli, vicdanlı, adaletli ve hümanizmi
içselleştirmiş insandır.
Özgür insan, bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşçe ilkesini benimseyip toplumsal
değerler içinde kendisini yeniden yaratan insandır. PKK özelde Kürtlerin, genelde de,
Ortadoğu halklarının özgürlük gücü olarak tarih sahnesine çıkmıştır. PKK’nin en büyük gücü
hedeflediği yaşam olmuştur. PKK’yi güçlü kılan da, sahip olduğu ideolojidir. Dolayısıyla PKK
askeri bir güç olmaktan ziyade büyük siyasi bir güçtür. İnkarcı güçler ve Ortadoğu diktaları
ve Kürtler içindeki bazı işbirlikçi çevreler, PKK tarafından siyasi olarak ağır bir yenilgiye
uğratıldılar. 27 Kasım aslında bir devrim manifestosudur. Çünkü büyük bir devrimi amaç
edinerek kuruldu, günümüze kadar büyük bir gelişim sağlamıştır. 27 Kasım önemli ölçüde
büyük bir değişim yaşamış, yaşatmıştır. Kürtlerin bugün ulaştığı özgürlük bilinci, mücadele
düzeyine ve örgütlülüğüne baktığımızda PKK’nin büyük bir devrime imza attığı net olarak
görülür. Özellikle Rojava direnişiyle Kürtlerin, başta Kürdistan olmak üzere Avrupa ve bir çok yerde nasıl
ayağa kalkıp özgürlüğü haykırdıklarını görüyoruz. 27 Kasım özgür bir halk yaratmıştır. 27 Kasım
özgürlüğün temel taşı olmuştur. Yeni yaşam, özgür insan ve yeni insan, PKK’de kendisini keşfeti, geliştirdi, ortaya koydu…