Eyn İsa’nın hükümete bırakılacağı iddialarını yalanlayan QSD Sözcüsü Kino Gabrial, tüm saldırılara özsavunma temelinde cevap vereceklerini kaydetti.
Rusya ve Türk devleti tarafından imzalanan ateşkes antlaşmasına rağmen Türk devleti başta Eyn İsa olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdürüyor. Türk devletinin son günlerde yaptığı saldırıları değerlendiren Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Sözcüsü Kino Gabrial, Türk devletinin bu saldırılarla yeni alanlar işgal etmek istediğini belirtti.
Savaşçılarının Türk devletinin saldırılarını ve planlarını boşa çıkardığını kaydeden Gabrial, Türk devletinin planlarının aşikar olduğunu ve bunu Özerk Yönetim’e saldırırken açıkça görüldüğünü dile getirdi.
Türk devleti ve çetelerinin saldırılarını asla kabul etmeyeceklerini ifade eden Gabrial, “Rusya ateşkes konusunda garantör ülke ancak sorumluluğunu yerine getirmiyor. Rusya kendi çıkarları için Türk devletine tepki göstermiyor. Bu bizim açımızdan yeni bir gelişme değildir. Bunu savaş esnasında da net bir şekilde gördük. O yüzden farklı beklentilerimizin olmaması gerekir.
Önemli olanın Türk devletinin anlaşmada belirlenen sınırların dışına çıkmasının engellenmesi olduğuna dikkat çeken Gabrial, şunları belirtti, “Tabi Türk devletinin saldırılarını ve hak ihlallerini durdurması ve ateşkes kuraları çerçevesinde hareket etmesi için üzerinde belirli bir baskının olduğuna da inanıyorum. Güçlerimiz anlaşmalara bağlı ve ateşkesi uygulamaktadır. Olası durumda meşru savunma çerçevesinde direneceğiz ve bölgeye yönelik saldırılara cevap vereceğiz. Anlaşmaya imza atan diğer güçlerin bu saldırılara sessiz kalmaması gerekiyor”.
QSD, Rus güçleri ve Şam hükümeti arasında 9 Ekim’de Eyn Îsa’da ortak 3 gözlem noktası kurulması anlaşma olduğunu hatırlatan Gabrial, “Olası gelişmeleri bizler zaten paylaşıyoruz. Eyn İsa’nın hükümete bırakılacağı iddiaları gerçek dışıdır. Herhangi bir gelişme olduğunda bizler kamuoyunu resmi olarak bilgilendiriyoruz” dedi.
Gabriel son olarak da, işgalci Türk devletinin tehditlerinin bölge ve Ortadoğu politikasının bir parçası olduğunu ifade etti.
