2018 yılında kuruluşu ilan edilen Rojnamevanên Jinên Kurdistanê (ROJIN) 5 Aralık’ta Belçika’nın başkenti Brüksel’de 2’nci konferansını gerçekleştirdi.
Avrupa’da Kürt basın kurumlarında çalışan kadın gazetecilerden 30 delegenin katılımı ile gerçekleşen konferansta, iki yıllık çalışma değerlendirmesinin yanı sıra, Kürt kadın basıncılığının geleceğine ilişkin geniş tartışmalar yürütüldü.
Pandemi koşullarından dolayı katılımcı sayısının sınırlı tutulduğu konferans, basın şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Siyasi gelişmeler, yayın politikası, örgütlenme, yapılanma, karar ve planlama gündemleri ekseninde tartışmalar yürütüldü.
Tartışmalarda, medyanın evrensel çapta yükselen kadın mücadelesinin önemli bir mevzisi olduğu tespiti yapılarak, belirleyici rolü gereği daha dinamik ve ön açıcı bir yayıncılık ihtiyacına vurgu yapıldı. Keza kadını nesnelleştiren, ataerkilliği besleyen ana akım medyaya karşın, kadın özgürleşmesi bakımından alternatif medyanın önemine vurgu yapıldı.
KADINLAR SAVAŞTA BİR TARAF
Siyasal gündemin değerlendirildiği konferansın ilk bölümünde 3. Dünya Savaşı gerçekliğine dikkat çekilerek, kadınların bu savaşın merkezinde bulunduğu hatırlatıldı.
Patriyarkaya karşı evrensel çapta kadın direnişi, bilinci, örgütlülüğü ve mücadelesinin giderek daha da büyüdüğüne dikkat çekildi.
Kapitalist sistemin, 21’inci yüzyılda yaşadığı kaos ve tıkanmayı aşmak için restore etme arayışındayken insanlık adına kazanılmış tüm değerlere; doğaya, topluma, kadına karşı saldırı halinde olduğu vurgulandı.
KADINLAR, İDEOLOJİK KIRIMA KARŞI DİRENEN TOPLUMSALLIĞIN ÖNCÜSÜ
Kadına karşı sosyal, kültürel, ideolojik bir kırımın uygulandığı tespitinin yapıldığı konferansta öne çıkan tespitler şöyle:
“Katledilen, toprağından sürülen, tecavüze uğrayan, savaş ganimeti olarak kaçırılan ve köle pazarlarında satılan, cezaevlerine atılan, bin-bir iftira ve yalanla idam sehpalarına gönderilen, eve kapatılan, ucuz iş gücü olarak ele alınan ve her türlü örgütlülüğü dağıtılan kadın oluyor. Bu manzara savaşın esas tanımıdır. Buna karşılık tüm dünyada kadın direnişi bilinci, örgütlülüğü, eylemi de bu yüzyılda daha da büyüdü. Kadınlar, 3. Dünya Savaşı’nda savaşın bir tarafını oluşturuyor, sistemi temelden değiştirmeyi hedefliyor. Her türlü saldırganlığa karşı direnen toplumsallığın öncülüğünü yapıyor. Bu aşamada dünya kadınlarıyla ortak bir cephede buluşmak hayati önemdedir.”
KADIN SİSTEMİNİ HEDEFLEYEN BİR YAYIN POLİTİKASI
Konferansın ikinci bölümünde ise yayın çizgisindeki yetersizlikler masaya yatırıldı. Yayın politikasının erkek-devlet zihniyetinin kadın kırım politikalarını durdurmaya yetmediği, bazı konular isyan gerekçesi iken hakkının verilerek işlenmediği, kadın perspektifini genel yayın politikasına yansıtmada yetersiz kalındığı, yine toplumun tüm kesimlerine hitap etmede dilin dar kaldığı ve halkın nabzını tutamayan bu dilin değiştirilmesi gerektiği kaydedildi.
Tartışmalarda ayrıca, erkek sisteminin ekonomik, siyasi, kültürel her alanda öncelikleri olan kadının bütünlüklü mücadelesinin önünü almak amaçlı kadın mücadelesinin sistem içerisinde hak kazanma mücadelesi ile oyalanıldığı tehlikesi ile burjuva liberal eşitlik politikalarına dikkat çekildi. Buna karşın ROJIN’ın kadınların eşitliği ve özgürlüğü odaklı stratejiler belirlemesi, her türden konu ve sorunu özsavunmayı geliştirecek ve kadın sistemini hedefleyecek bir perspektifle odağına alması, Kürt Kadın Özgürlük Hareketi’nin argümanları temelinde gündem oluşturma da merkezi bir rol oynaması gerektiği ifade edildi.
KABA ERKEKLİK HALA DİRİ
ROJIN örgütlülüğüne dair ise şu tespitler öne çıktı: “Büyüyen ve çoğalan kurumlaşmayla birlikte sorunlar, aksaklık ve yetersizlikler de artıyor. Bu anlamda ROJIN’ı büyütmede emek ve çaba gösterilse de mevcut örgütlülükte sıçrama sağlanamadı. Özerk mekanizmalarda yaşanan gevşeme ve boşluklarda iktidarcı ve cinsiyetçi geri erkek yaklaşımları kendisini dayatıp örgütlemekte. Bu anlamda kaba erkeklik hala diri. Buna karşın medya alanında yer alan kadınlar daha örgütlü ve bilinçli bir duruşa ve mücadele çizgisine odaklanmalı.”
Son olarak kadın basın geleneği açısından kadim bir mirasa ve önemli bir deneyime sahip ROJIN örgütlülüğünün ideolojik bir alan olması itibarıyla, “21. yüzyıl kadın yüzyılı olacaktır” şiarına sahip çıkma temelinde örgütlülüğünü büyütüp inşasını tamamlama kararlılığında olduğu dile getirildi.
KDP MEDYASINA ÇAĞRI
Konferansta “kadının iradesine ve kimliğine saldıran, rencide ve teşhir eden, Kürtler arası çatışma ve kutuplaşmayı körükleyen, sömürgeciliğe hizmet eden bir yayın politikasını esas alan” KDP medyasının “cinsiyetçi ve ulusal değerlere hizmet etmeyen dili” eleştirildi. Söz konusu medyanın “mesleki ve ahlaki kriterlerden uzak, cinsiyetçiliği ve erkekliği körükleyen bir yayıncılık yaptığına” dikkat çekildi.
ROJIN, KDP medyasına “cinsiyetçilikten arındırılmış, ortak demokratik ulusal çıkarlar odaklı bir yayıncılığı yapma” çağrısında bulundu. Bu medyada emeği olan kadınların “TC sömürgeciliğine hizmet eden, ulusal değerleri ayaklar altında alan bu dil ve konsepte karşı tavır sahibi olması” istendi.
ROJIN şunları belirtti: “Medyanın Kürdistanlı kadınları birleştiren, direnişleriyle elde ettikleri kazanımları yücelten ve koruyan bir pozisyonda olması elzemdir. Kadınların özgürleşmesi ve yönetim erkini demokratikleştirmesi konusunda kazandığı en temel mevzilerden biri olan eşbaşkanlık sistemine karşı PDK medyasında kullanılan dil geri ve düzeysizdir. Yine kadın direnişlere ve gerillalara karşı küçümseyici argümanların kullanılması ulusal onurumuza hakarettir.
Bunun yanında Güney Kürdistan’da çok fazla yaşanan fakat medya tarafında görülmeyen bir gerçeklik vardır. Katledilen, isimsiz mezarlara gömülen kadın kırımını görünür hale getirmek en temel sorumluluğumuz olmalıdır. PDK medyasında hakim olan cinsiyetçi, egemen, hakaret içerikli etikten yoksun dil ve içerikle mücadele etme ve bu yönlü saldırılara karşı ortak tavır geliştirme amaçlarımız arasında olmalıdır.”
Konferansta alınan bazı kararlar şöyle:
– Kürdistan ve dünya kadın hareketlerinin gündemlerinin ortaklaştırılması, yerellerde yansımayan gündemlerin basın yoluyla deşifre edilerek kadın mücadelesine ön açıcı olmasının sağlanması
– Dünya genelinde devam eden kadın katliamları ve kadına dönük şiddete karşı öz savunma ve öz örgütlülük farkındalığının teşvik edilmesi,
– Varlığını kadının yokluğu üzerinden sürdürülür kılan ve bunun için gündelik politika üreten patriyarkal sistemin tarihsel ve ideolojik dayanaklarının deşifre edilmesi
– Avrupa Kürt Kadın Hareketi’nin (TJK-E) ‘Diktatörü yargılamak için 100 sebep’ şiarıyla başlattığı kampanyanın başlıca gündem olarak ele alınması.
– ROJIN bünyesinde mesleki ve ideolojik bilinçlenmeye dönük atölyeler düzenlenmesi,
– Kadın odaklı zengin ve bütünlüklü yayıncılığın örgütlülükten geçtiği gerçeğinden yola çıkılarak yerel toplumsal ağların güçlendirilmesi,
– Kürtçe başta olmak üzere çok dilli ve çok kültürlü bir yayıncılığın esas alınması,
– Haftalık kadın gündemlerinin ortaklaştırılması
– Ortak basın dilinin oluşturulması için kadın basın terminoloji sözlüğünün hazırlanması