Selda Bağcan siyasal yönünü şaşırmış

0
681

Kemal SOBE

Geçenlerde sosyal medya üzerinde, Selda Bağcan’ın, 12 Eylül darbesini yapan paşaları-askerleri savunduğunu gördük-okuduk. Selda Bağcan’ın söylediğine göre, askerler, 12 Eylül’de anayasal görevlerini yapmışlar. 12 Eylül darbesi, Türkiye’nin her türlü yapısını değiştirdi. 12 Eylül’de, 200 insan işkenceyle öldürüldü. Onlarca insan asıldı. On binlerce insan hapislere dolduruldu. Türkiye açık bir hapishaneye dönüştürüldü. Türkiye’de işçilerin hakları askıya alındı, hak aramaları yasaklandı. Solcular üzerinde silindir gibi geçildi. Türkiye tam bir karabasan ülkesi haline getirildi. Kamuya ait mülkler tek tek özel şirketlere satıldı. Her hafta yapılan korkunç zamlarla Türkiye halkı kan ağladı, günden güne fakirleşti, yoksullaştı ve şimdi bu yoksullaşmanın acısını daha çok çekiyor. Türkiye, dinci cemaatlerin at koşturduğu, dini sattığı bir ülke haline getirildi. Memleketin her tarafında mafya ve çeteler türedi. Yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık bir kültüre dönüştü. Gençlik serserileşmeye başladı. 12 Eylül darbesi, kendi kendine yabancılaşmış bir toplum yarattı. Bütün bu olanlar içinde, Selda Bağcan da 1984’de hapise girdi, bir süre yurt dışına çıkamadı, pasaport alamadı, yani 12Eylül darbesinin yaratığı karanlık ortamdan kendiside zarar gördü. Sağcılar bile, 12 Eylül’e sözde deolsa karşı çıkarken, Selda Bağcan, nasıl oluyorda 12 Eylül’ü yapanlar için, anayasal görevlerini yaptılar diyor! Erdal Eren’in yaşını büyütüp asmak, insanları işkencehanelerde katletmek, ülkeyi açık bir zindan haline getirmek, devrimcileri zindanlara koyup, en vahşi işkenceleri yapmak anayasal görevmi oluyor, Selda Bağcan?

Anayasaya göre bile darbe yapmak suçtur, insanları işkenceyle öldürmek ise çok daha büyük suçtur. Anayasayı değiştirmek suçtur. Selda Bağcan, anlaşılan, darbe esnasında nelerin yapıldığını bilmiyor. Sanki 12 Eylül’de, askerler asayişi, güvenliği sağlamışlar gibi konuşuyor. 12 Eylül darbesi, Türkiye’de etkileri günümüze kadar artarak devam eden bir zulüm sistemi yarattı. 12 eylül darbesi, öyle basit, sıradan geçici bir darbe değildi, sivilleşmiş peryodik hükümetlerle çoğalarak hala devam ediyor.12 Eylül’ün yarattığı karanlık sistem içerisinde peydalanan karanlık güçler ve çeteleşmiş devlet yapısı, Kürdistan’da binlerce köyü yaktılar, binlerce insanı öldürüp, adına faili meçhul ölümler dediler, insanları gözaltında kaybettiler, öldürdüler. Türkiye’de devletin her kurumuna aşırı sağcılar-sağcılar yerleştiler. 1980 öncesi, devlet kurumlarındaki kısmi sol denge, 1980 sonrası bitti, bitirildi. Zindanlarda siyasi tutsaklar üzerinde korkunç bir baskı sistemiyle adeta insanlık tüketilmek istendi. Bu baskılara, büyük ölüm oruçlarıyla meydan okundu ve büyük bedellerle rejim siyasal anlamda geri püskürtüldü. Selda Bağcan’a, 12 Eylül’de neler yaşanıldığını araştırmasını ve gözden geçirmesini tavsiye ediyoruz. 12 Eylül, sadece bir darbe değildi, bir rejimdi ve Türkiye’nin böyle bir rejimle yönetileceğini açıkça ilan ettiler. Siyasal İslam’ın, devletin içine alınması ve denetimli olarak devlet kurumlarına yerleşmesi12 Eylül’le başladı. Bugün Türkiye’de sayısız cemaat ve din tüccarı, 12 Eylül’ün bir eseridir. AKP-MHP faşizan hükümeti de darbenin bir ürünüdür. Türkeş ” biz içerideyiz ama fikirlerimiz iktidarda ” deyip, darbenin arkasında olduğunu söyledi. 

Selda Bağcan, Güney Kürdistan referandumu ve Rojava’da Kürdistan Özerk Yönetimi tartışmaları yapılırken, ” ben Kürdistan’a karşıyım ” dedi ve yıllarca kendisini dinleyen Kürt, Alevi Kürt, ve devrimci çevreleri hayrete düşürdü diyebiliriz. Birde muhafazakar solcu olduğunu söylüyor. Türkiye’de günümüze kadar muhafazkar solcu olduğunu sadece Selda Bağcan söylüyor, onun dışında kimse böyle birşey söylemedi. Muhafazakar solculuğun nasıl olduğunu açıklasa da öğrensek. Solcunun liberali, reformisti falan olduğunu biliyoruz ama muhafazakarı olduğunu Selda Bağcan’dan öğrenmiş oluyoruz. Sanki Türkiye’de sol-solcu, sosyalist bir sistem varda, bu sisteminde muhafızlığını, korumalığını, bekçiliğini yapıyormuş gibi konuşuyor. Selda Bağcan’ın, sanatı, çıkar ve menfaat için yaptığını düşünüyoruz.1970’ler sol-sosyalist mücadelenin-rüzgarın hızlıca estiği yıllardı ve Selda Bağcan da bu ortamda sol değerlerle yükselebileceğini düşünerek bu ortamda kaldı şeklinde değerlendirme yapıyoruz. Yaşı ilerlemiş, artık yaşlanmış, ekonomik olarak ta alacağını almış. Artık böyle bir ortama ihtiyacım yok diye düşünüyor ve gerçek yüzünü gösteriyor. Başka türlü olsa nasıl oluyorda, 12 Eylül gibi faşizan bir darbeyi yapanlara, ” anayasal görevlerini yaptılar diyor ”. İnsan kendi geçmişinden utanır! Selda Bağcan’a tavsiyemiz şöyledir: Son kırk yılda Türkiye halkı, Kürtler, Aleviler neler kaybettiler ve Türkiye şimdi siyasal ve ekonomik olarak nerede duruyor, son durumu nedir ? Şeklinde bir araştırma yapması ve 12 Eylül’ü doğru bir şekilde öğrenmesini tavsiye ediyoruz. Aksi durumda eğerki kendisine solcu diyorsa, bunun bir anlamı olmayacağını kendisine bildirmek isteriz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz