AKP’yi toplumun başına bela olmuş örgütlü kötülük hali olarak tanımlayan HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, son 4 yılda 20 bin HDP’linin gözaltına alındığını, bunlardan 10 binin tutuklandığını belirtti.
Türkiye’de 2015 yılında başlatılan çatışmalı süreçle birlikte mevcut iktidarı desteklemediği gerekçesiyle binlerce insan sistematik olarak hak ihlallerine maruz kaldı. 2020 yılında da bu ihlaller giderek arttı. Mevcut iktidarın sistematik saldırıları sonucunda, 2020 yılında HDP’li belediyeler kayyumlar tarafından gasp edildi, yüzlerce HDP’li siyasi soykırım operasyonları ile tutuklandı, milletvekillerine fezlekeler hazırlandı.
Hakların Demokratik Partisi (HDP) 2020 yılında yaşanan hak ihlalleri ile ilgili yayınladığı raporda, iktidarın kendilerine yönelik saldırıları paylaştı. Raporda, Kürt ve muhalif olan kesimlere, kolluk güçleri tarafından gün aşırı operasyon yapıldığına da dikkat çekildi. Yargı ve polisin AKP-MHP ittifakının güdümünde olduğu belirtilen raporda HDP’nin önümüzdeki dönemde bu ihlallere karşı mücadele yürütüleceği de belirtildi.
SİYASİ SOYKIRIM OPERASYONLARI
2015 yılından bugüne kadar 3 bin 695 üye/yönetici ve milletvekilinin tutuklandığına dikkat çekilerek, sadece 2020 yılında HDP’li 1750 üye ve yöneticinin gözaltına alındığı ve bunlardan 172’sinin tutuklandığı aktarıldı. Raporda hala cezaevinde rehin olarak tutulan eski milletvekilleri ve aldığı cezalarda paylaşıldı; Selahattin Demirtaş (4 yıl 8 ay), Figen Yüksekdağ (1 yıl 6 ay), İdris Baluken (16 yıl 8 ay), Çağlar Demirel (7 yıl 6 ay), Abdullah Zeydan (8 yıl 1 ay 15 gün), Gülser Yıldırım (7 yıl 6 ay), Musa Farisoğulları (9 yıl).
“6-8 Ekim Kobanê Olayları” soruşturması kapsamında geçen 6 yıldan sonra suç isnatları değiştirilerek ‘TCK m. 302/1, 82/1-h, 214/1’ suçlamaları ile eski HDP MYK üyelerine gözaltı kararı verildi. 25.09.2020 tarihinde bir operasyon düzenlendi ve operasyonda gözaltına alınan 20 kişiden 17’si tutuklandı. Milletvekilliği düşürülen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven’e 22 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
48 BELEDİYEYE KAYYUM TARAFINDAN GASP EDİLDİ
19 Ağustos 2019 tarihinde başlayan, yerel yönetimlere yönelik sistematik kayyum uygulamasına 2020 yılında da devam edildi. HDP’li 37 Belediye Eş Başkanı tutuklandı, 48 Belediyeye kayyum atandı. Şu anda 17 HDP’li Belediye Eş Başkanı hala tutuklu bulunmaktadır. Tutuklu Belediye Eş başkanlarının isimleri şöyle; Adnan Selçuk Mızraklı (Amed), Melike Göksu (Erzurum), Cihan Karaman (Hakkari), Yıldız Çetin (Van), Azim Yacan (Van), Yakup Almaç (Wan), Yılmaz Şahan (Wan), Gülistan Öncü (Mardin), Mülkiye Esmez (Mardin), Nilüfer Elik Yılmaz (Mardin), Adnan Topçu (Muş), Yaşar Akkuş (Iğdır), Hasan Safa (Iğdır), Mehmet Demir (Batman), Ayhan Bilgen (Kars), Şevin Alaca (Kars).
Partilerine dönük saldırılar ile ilgili görüşlerini aktaran HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, 2020 yılında geçen yıllardan farklı bir yaklaşım olmadığını kaydetti. Kaplan, iktidarın partisine yönelik tutumunun ‘faşizmin gereği’ olduğunu da söyledi.
AKP; ÖRGÜTLÜ KÖTÜLÜK
“2020 yılında da partimize hınç ve düşman hukuku ile yaklaşıldı” diyen Kaplan, “Bu aslında Kürt halkına yönelik düşmanca hukukun siyasete yansımasıdır. AKP iktidarı, 18 yıl boyunca toplumun başına cehennem olmuş, örgütlü bir kötülük halidir. Bu örgütlü kötülük haline kaybettirecek olan temel dinamik HDP’nin kendisidir. HDP, olmazsa belki bir 18 yıl daha iktidarını sürdürebilir. Ama onu al aşağı edecek olan partimizdir” diye konuştu.
2010 yılından sonra Türkiye’nin hukuk, demokrasi ve iç barışın tesisinden koptuğunu dile getiren Kaplan, kayyum ve tutuklamaların sebeplerini şöyle aktardı: “Tüm faşist iktidarların karakteri gereği, kendisi dışındakileri ezmek desturdur. Kayyumlar, üye ve yöneticilerimizin tutuklanması bu nedenledir. 2016 yılından bu yana, 20 bin üyemiz gözaltına alındı ve 10 binin üzerinde üye ve yöneticimiz tutuklandı.
Faşizmin tanımı; AKP iktidarıdır. Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’a dönük AİHM kararına ilişkin tavırları da böyle açıklanabilir. Kayyum politikalarından son olarak Leyla Güven’in tutuklanmasına kadar iktidarın tüm uygulamaları altında Kürt sorunun çözümsüzlüğü ve iradeye dönük toptan bir tasfiye vardır. Kayyumlar tamamen Kürt halkının iradesine bir saldırıdır.”
SALDIRI DIŞINDA BAGAJLARI YOK
AKP’nin iktidarını sürdürmek için savaş konseptini derinleştiğini söyleyen Kaplan, iktidarın iç ve dış politikalarına dikkat çekti: “Hem içeride, hem dışarıda, tüm politik angajmanı bir konseptin ürünüdür. Kendi iktidarını sürdürebilmek için içeride saldırı, dışarıda savaş konseptini derinleştiriyor. İktidar uzun süredir bunu yapıyor. Saldırı dışında hiçbir bagajı olmayan siyasal bir iktidarla karşı karşıyayız. O yüzden içeride Kürt ve muhaliflere saldırırken, dışarıda Kürt halkının topyekün, tüm iradesini tasfiye etme girişimi olarak da sınır ötesi operasyonlarını, savaşı aralıksız devam ettiriyor. Ama gelinen noktada dış ilişkilerde bir fiyasko yaşayan, yalnızlaşan bir Türkiye gerçekliği var. 2020 de geldiğimiz nokta 2021’de de devam edecek.”
HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, iktidarın yaşadığı tüm çoklu krizlerin, HDP’nin vermiş olduğu mücadelenin sonucu olduğunu söyleyerek şunları ekledi: “Bizim üzerimize çok fazla gelmelerinin nedeni verdiğimiz mücadeledir. Ancak HDP, mücadelesi ve kararlı duruşuyla halklar için umut olmaya devam edecek. Kürt halkını çöktürmeye çalışanlar kendileri çöktü, HDP’yi çözmeye çalışanlar kendileri çözüldü. 2021 yılı Türkiye siyasetine HDP’nin damgasını vuracağı bir yıl olacak.”