Roza Erzurum
Tarihsel ve toplumsal sorunları kendi direnişçi gerçekliği ile yorumlayıp özgürlük için kavgaya tutuşan Kürt halkı her türlü zorluğu peşinen kabul etmiştir. Direnişle mücadele etmeyi buna göre stratejik taktiklerini kendi koşulları çerçevesinde belirleyip gelişen her türlü haksızlıkla mücadele etmeyi bilmiştir. Kürt halkı artık bunu bilir; direniş dışında gerçekleşebilecek her eylem yenilgiden ibarettir.
Kürt halkının özgürlük arayışı özgürlük için mücadelesi yüz yılları aşmıştır. Kürt halkı Türkler ve boyundurukları bu topraklara gelmeden öncede topraklarının bağımsızlığı için savaşıyorlardı. Belki her kalkış kendisi ile başarı getirmemiş ama yurtseverlik bilinci ülke hasreti gerçekliği mücadeleyi hep zirvede tutmuştur. Mücadelenin bir an bile eksilmediği kıble dağlar başkaldırının yegâne yeri ve özgürlüğün teminatı dağların olduğunu bilmiştir. Çünkü her direnişin kıblesi dağlar olmuştur. Kırılmış, yenilmiş, bastırılmış, ezilmiş, her Kürt neferi direnmeyi bir vatan borcu bilerek koşullar ne olursa olsun özgürlüğe olan tutkuları ile tarihte en vazgeçilmez kahramanları olarak yerlerini almışlardır. Kürdün direniş belleği hep taze tutulmuş. Her ne kadar direniş toplumsal bir hafıza haline geldiyse de ihanetçilerde ihanet pratikleri ile lanetlenmiş direniş ise zirvede söz sahibi olmuştur.
Eylemleri ile özgürlüğü haykıran özgürlük savaşçıları Qazi Muhammed, Şex Sait, Seyit Rıza ve arkadaşları darağacına giderken bile baş eğmeyen ve diz çökmeyen önderlerine minnettardırlar. Nasıl ki önderleri geri adım atmamışlarsa ipi göğüslerken bile cellatlarının çirkin bakışları arasında özgürlük diye haykırmışlarsa torunları da kendilerine devredilen özgürlük mücadelesini devralmanın sevinci ile zorluklara göğüs germektedir. Kürdistan tarihin den şunu iyi biliyoruz ki davasına ihanet edip düşmanına sığınanlar dahi af edilmemiş işlerini onlarla bitirdiklerinde bir şekliyle ortadan kaldırmışlardır. Bazı dönek ve devlete sadakatle bağlı olanlar olmuş ve bunlar beraat edilmiştir. Kürt halkı bu tipleri zaten tanıyor. Onlar bu topraklarda asla affedilmeyecektir. Onların bu topraklarda asla ama asla yeri olmayacaktır. Bu topraklar direnmeyi bilenlerin yeridir. Bu topraklar tarih boyunca onurlu bir şekilde direnmeyi bilenlerin bu uğurda bedel verenlerin yeridir. Biz kararımızı vermişiz. Özgürlük diye haykıranlarla birlikte mutlaka kazanacağız.
Özgürlük mücadelesinin yarattı en önemli yanı söz eylem bütünselliğinidir. Yaşamın gerçekliğine aktarmasıdır. Zaman ve mekânın dayattığı tüm bilincini ayaklandırarak mücadele ile cevap verebilme realitesini özgürlük hareketinin militanları için en önemli tavır olmuştur. Bir an bile ideolojimiz ile tereddüt yaşamadık. Çünkü hakikat düşüncede tereddütsüzdür. Zindanların zifiri karanlığında teslimiyete karşı ölümle kenetlenerek bedenlerini ateşe verecek kadar cesaretli bir militan gerçekliği; öyle bir realite dünyanın hangi ordusunda görülmüştür ki. Darağacında ip gibi sallanmak, zindanların zifiri karanlığını kendine iradeden kale yapmak, dünyanın en üstün tekniği TERMOBARİK, TAKTİK NÜKLEER silahlara karşı dağları kendilerine yuva yapmak, mesken tutmak. Dünya tarihinin hiçbir ordusunda görülmemiştir. Hangi destanın, hangi efsanenin bu kadar kahramanı var. Topyekûn direnen bir halk gerçekliği var. Biz söyleyelim! Dünyanın hiçbir yerinde PKK direniş örneği gibi bir direniş örneği yoktur. Kimse bizim gibi savaşmadı. Büyük bedelleri göze almadı. Dünyanın her yerinde direnişi kendimize esas aldık. Çünkü bizim Önderlik sayesinde bir özgürlük perspektifimiz var. Elbette söz ve eylem birliğimiz bir olacak. Bu söz ve eylem birliği bedenimizi ruhumuzu kat be kat aşan yaşam zorlukları ile üzerine yağmur gibi yağan mermilerin, kazanların, vücut ağırlığından bin kat daha ağır roketlerin üzerine geleceğini bile bile eylem birliğini yaşayan bir militan duruş var. Bu direniş karşında halkında gerillanın söz ve eylem biçimine akma gerçekliği olmalı kapitalist modernitenin liberal anlayışı bireylerin düşünce gücü yaşan tarzına sızdıkça doğal olarak eylem birliği de muğlaklaşıyor. Gerekçeli bir yaşam biçimi ortaya çıkıyor. Oysa şimdi her yerde ve her zamandan daha fazla eylem birlikteliği halinde olunmalı. Kürt düşmanları tüm hile ve acımasızlıkları ile her yerde daha fazla mücadeleye katılma ve eylem birlikteliği halinde olmak durumunda. Başta Önder APO olmak üzere dağların kalbinde yaşamı yaratan gerillaya yöneliyorlar, nefessiz bırakıp boğmak istiyorlar. Bizde sözün bitmediği yerde ve son sözü direnenler söylemek zorunda olduğu söylüyoruz. Bugün İmralı adasında yaşanan bütün haksızlıklara, hak ihlallerine, hukuksuzluğa rağmen direniş azmi gösterebiliyorsa önderlik bizlerin kat be kat mücadele etmesi gerekiyor. Düşmanın kirli politikalarına, kirli emellerine, sahte dostluğuna, kanmak ancak cehalet olur. Kıblemiz dağların doruklarında direnlerin kıblesi olmalı. Yolumuz güneşe selam duranların yolu olmalı an intikam anıdır. An onurluca direnme azmi gösterme anıdır.
