T.C’de polis sorgu ve taktikleri

0
1345

Açığa çıkmamış birçok işkence ve sorgu yöntemi bulunmakla beraber TC’de sorgulama süreci boyunca en kabasından en incesine kadar başvurulan yöntemler

Polislere göre taktik; başarıya ulaşmada “hukuka uygun” olarak takip edilen en uygun yola denir. Üç yolu vardır:

1-Mülakat

2-Sızdırma

3-Sorgu

Bu yöntemler ya doğrudan sanık sayılanlar veya olaya çok yakın bulananlar üzerinde denenir.

                         MÜLAKAT

Soruşturmanın işine yarayabilecek bilgilere sahip olduğu sanılan kimselerle yapılan çaylı-sigaralı görüşmelerdir. Kişiye sorular sorulur ve cevaplar devşirilmeye çalışılır. Kişiler soruları kendi bildiklerince ve kelimelerince ifade ederler. Bu ifadeler resmi belge sayılmaz. Veya dolaylı yol ve biçimlerde kişilere yaklaşılarak kişilerden bilgi edinilmeye çalışılır.

Soru sorulacak kişi hakkında çevresinden bilgiler toplanır.

Konu hakkında istihbarat edinilir. Genelde bilgi alınamayan veya başkasının bilmesine imkan olmayan hususlar üzerinde durulur. Ortam hazırlanır, konuşturulacak kişiyi sıkmayacak ürkütmeyecek mekanlar tercih edilir.

Görüşme, davacı, mağdur ve yahut şahitlerle yapılır.

Polisin Görüşmede Dikkat Ettiği hususlar

-Zaman problemi yoktur.

-Sorulacak soruları önceden hazırlamıştır.

-Sorgulananın güvenini, dostluğunu kazanmaya çalışır.

-İyi bir dinleyici gibi olur ve bol bol not tutar.

Neticede kişiden alınan bilgiler kristalize edilir ve gayenin teminine çalışılır.

                   SIZDIRMA

Soruşturmacının bir suçlu veya olay hakkında bilgi sahibi olduğu zannedilen kişiden, bilgi verdiğini bilmeden bilgi almasıdır. Böylece geçmiş olaylar veya planlanan gelecek olaylar hakkında bilgi edinilmeye çalışılır. Bu amaçla;

  1. Konuhakkında soruşturmacı hazırlık yapar (konu, şahıslar, yer, olay).
  2. Konuya girişte kişiyle dostane bir diyaloga girilir. Önce genel olarak konuşulur. Sohbet güncel bir konuya getirilir. Böylece konu hakkında görüşü alınır. Söylediği onaylanır ve böylece kendisine değer verilir. Sohbet ilerledikçe sorular asıl bilgi alınacak konular üzerinde yoğunlaştırılır.
  3. Konular arasında manevra yapmak: Sorularla, asıl bilgi alınacak konuya gelince, genel bir soru ile görüşü öğrenilir. Bundan sonra konu işlenmeye başlanır. Konu hakkında rahat konuşuluyorsa, şüphe çekmeden konuya açıklık getirecek sorular sorulur ve bildiklerini anlattıkça hayret verici ifadelerle, konuşturulan kişi tahrik ve teşvik edilir. Ayrıca, sızdırmacı, orada kendi bildiklerinden veya önce senaryosunu hazırladığı olaydan anlatır. Böylece karşılıklı bilgi tamamlama ortamı hatta mümkünse onun daha çok şey bildiğini ispatlama çabasına düşmesi sağlanır. Yeterli bilgi alındığında konu bahane ile değiştirilir. Ancak manevra dikkatlice yapılır ve şüphe uyandırmayacak sorular seçilir.
  4. Kişi taciz edilmez. Her şeye rağmen süzülecek kişinin tepkisi olumsuz olabilir. Bu takdirde dostluk tesisi ile bilahare yaklaşma denenir. Sızdırmacı kişinin bilgi düzeyini ölçerek buna göre hareket eder. Bu nedenle kişinin bilgi düzeyi-kültür düzeyi hakkında bilgi edinilir ve ona göre sorular sorulur. Sızdırmacı, konuşturulandan daha bilgili olmalıdır. “Teorik” olarak veya kendini öyle hissettirmeye çalışır.
  5. Elde edilen bilgiler rapor edilir. Bu bilgiler operasyonel bilgilerdir ve önemlidir. Operasyona hazırlık ve sonrasındaki sorgulamada kaynak teşkil edecek bilgilerdir.

                    SORGULAMA

Herhangi bir suçu işlediği şüphesi altında olan veya sahip olduğu bilgiyi tam olarak vermeye niyetli olmayan kimsenin, sistematik şekilde sorulara hedef tutularak bildiklerinin öğrenilmesi işidir. Ferdi olan, genellikle adli suçlarda sorgu öncesi takip-dikkatle gözetleme yoktur. Bazı suçlar ise “devletin doğrudan varlığına ve toplum yaşamına” yöneliktir. Bu tür suçlara “toplumsal suçlar” da denir. Toplumsal veya toplu olarak işlenen bu “suçlar” için örgüt kurulur. Buradaki örgütü, sadece siyasi amaç için kurulan örgütler olarak anlamamak lazım. Örgüt suçlarında yer, zaman, şahıs, delil ve suç niteliği sınırlı değildir. İşte devletin varlığına yönelik bu tür toplu suçlarda takip, dikkatle gözetleme ve haber toplama faaliyetleri polis için büyük önem arz etmektedir.

Sorgulamada Uyulan Kurallar

1- Sorgulamacı sorguya başlamadan önce olay ve sorgulanacak kişi hakkında bilgi sahibi olmalıdır. (Sorgulanacak kişinin bilgi kapasitesi ve zaafları, önceden elde edilen bilgiler vs.)

2- Sorgu ayakta ve gezilerek yapılmaz. Çünkü sorguda esas amaçlananlardan birisi de sorgulananın davranış ve mimiklerinin dikkatli olarak izlenmesidir.

3- Sorguya önce bilinen ve cevap verilmesi kolay olan sorularla başlanır. Böylece sorgulanan gevşetilmiş ve sinirli hava ortadan kaldırılmış olur. (Misal olarak nereli olduğu, nerelerde okuduğu, hangi işi yaptığı vb.)

4- Basit ve cevap verilmesi kolay olan soruların sorulmasındaki amaç, asıl sorulara geçmektir. Alınan çelişik veya yalan ifadeler anında sorgulananın yüzüne vurulmaz, not edilir. Bunun sebebi de sistemli olarak sorulan sorulara cevap alınırken, çelişik veya yalan ifadeler sorgulananın anında yüzüne vurulursa sorgunun kilitlenebileceğidir.

5- Sorgulama sırasında kişinin soru sormasına fırsat verilmemelidir. Evet ya da hayır cevabı alınacak biçimde soru sorulmamalıdır. Sorgulanan kişiyle münakaşaya girilmez.

6- Mecbur kalınmadıkça sorguya ara verilmez. Bir olay için sorgu yapılırken bir başka olay daha yapıldığı haberi gelirse; hemen o olay hakkında sorgu yapılmaz. Önce asıl sorgu bitirilmelidir.

7- Sorgulanan kişiye fayda umulursa bazı güvenceler verilir.

8- Sorgulamada sorgulanacak kişinin psikolojik durumundan azami derecede yararlanmak lazımdır. Suçun işlenmesi esnasında veya hemen sonra yakalanacak suçlu olayın etkisinden kurtulmadan ve serbest zaman bolluğundan yararlanmadan sorguya alınır.

9- Tereddüt edilecek hususlarda kesin kanaate ulaşabilmek veya itirafı sağlayabilmek için yüzleştirme yapmak gereklidir. Bu yüzleştirme teşhis şeklinde olabileceği gibi, doğrudan karşılaştırma şeklinde de olabilir. Kişilerin sorgulaması bittikten sonra çelişkili ve tereddütlü durumlar ortaya çıktıysa sorgulananlar karşı karşıya getirilir ve karşılıklı konuşturulur. Ancak tartışma ortamına meydan verilmez.

Karşılaştırmanın Tanımı: Doğru konuştuğu bilinen ile yalan ifade verenin bir araya getirilme işlemidir. Yalan söyleyen kişi odanın bir tarafına alınır ve izin verilene kadar konuşması ve öksürmemesi istenir. Yanına bir de görevli bırakılır. Bilgi verecek kişi gözleri bağlı olarak getirilir ve bilgileri tekrarlaması istenilir. Daha sonra odadan çıkartılır. Ve böylece bilgiler karşılaştırılır.

Yüzleştirmenin Tanımı: Doğru konuşmayan kişi ile suçlayan kişinin yüz yüze getirilme işlemidir. Bu uygulamaya karşılaştırmada sonuç alınmazsa başvurulur. Yüzleştirme yapılmadan doğru söylediği sanılan sanığa yüzleştirme yapılacağı söylenmemelidir. Yüzleştirme sırasında her iki sanık sorgu odasında yan yana getirilir. Önce doğru konuştuğu sanılan sanığa konuşma hakkı verilir. Olayı anlatması sağlanır. Ve yalan söyleyen tekrar sorguya alınır.

Sorgu Yerinin Özellikleri: Normal olarak sorgulama, soruşturmacının “işyeri”nde yapılır. Soruşturmacı kendi işyerinde varsa özel sorgu odasında fiziki çevreyi kontrol edebilme ve sorgulamanın sekteye uğramasını engel olabilme iktidarına sahiptir. Sorgu odasının hususiyetleri ise şunlardır; sorgu kapalı yerde yapılır. Bu kapalı yer müstakil bir odada olabilir. Sorgu odasının yeri seçilirken diğer polislerin mesai gördükleri veya devamlı girip-çıktıkları yerlerden uzak olmasına dikkat edilir. Ayrıca halkın polisle olan ilişkilerini takip ettikleri ve herkesin girip-çıktıkları yere yakın olmamasına özen gösterilir. Genellikle binaların en tenha yerlerindedir. Sorgu odası süs ve gösterişten uzak bomboş bir mekandır. Ses kayıt cihazları ve gözetleme aynaları o şekilde yerleştirilmiştir ki, hem normal hem de tabii birer parça görünümü ve hissi verir.

       Sorgulama Yöntemleri ve Uygulanması

1-Sorgulamanın başlaması: Soruşturmacı işe kendini tanıtarak başlar. Bu tanışmadan sonra suç izah edilir. Bu yapılırken hiçbir şekilde suça ait özellik arz eden hususlar açıklanmaz.

2-Sorgunun yürütülmesi: Soruşturmacının yapacağı yakınlaşmaya sanığın geçmişi hakkında derlenen bilgi ve olaya ait elde mevcut bilgiler tesir edecektir. Bu faktörleri göz önüne alarak şüpheliyi alıp yerleştirdikten sonra soruşturmacı gerekli plan ve hazırlıklarını tamamladıktan sonra sorguya hazır olur. Bu faktörlere göre sorgucu ilk yaklaşmada başarılı olamazsa, ikinci bir yol dener. Ancak bu manevra ustalıkla yapılmaya çalışılır ki, sorgulanan başarı hissine kapılmasın.

             Sorgulama Çeşitleri

a– Sert Yaklaşım (Doğrudan Yaklaşım): Genellikle suçüstü hallerde uygulanır. Sanık doğrudan sorgu odasına alınır. Çay, sigara vb. şeyler verilmez. Ayakta bekletilir, sorular sert bir şekilde sorulur. Nedeni; sanık olayın stresini atamamıştır ve bazı iz ve deliller ile yakalanmış olmasındandır. Bu metodu kullanırken soruşturmacı sanığın suçluluğuna işaret eden ifadeler, beyan ve deliller üzerine ağırlık vererek kendinden emin bir hava oluşturur. Sorgucu bu sebeple sanığa inkar etmemesi hususunu her vesileyle bildirir.

b-Yumuşak Yaklaşım (Dolaylı Yaklaşım): Elde deliller olmadığı zamanlarda şüpheli olarak yakalanan kişilere uygulanır. Dostça bir davranış ile başlanır. Sohbet edilir ve ikramlarda bulunulur. Bu yaklaşımda netice alınamaz ise sert yaklaşıma geçilir. Delil noksanlığı veya eldeki delillerin zayıf olması halinde, soruşturmacı soracağı ustaca sorularla şüpheliyi öyle bir duruma sokmaya çalışır ki; kendisince kesinlikle bilinen olay ve vakaları şüpheli tarif etmek zorunda kalsın. Bundan sonra ise sorgucu bu gerçeklerin şüpheli tarafından neden tarif edildiğini sorar. Soruşturmacı zaman zaman sorduğu sorular ile sorgulanana bazı şeyleri bildiğini hissettirir. Şüpheli böyle bir duruma sokulduktan sonra bir onay yahut itiraf almaya yarayacak doğrudan soruları sorgucu yöneltir.

                Sorgulamada Kullanılan Taktikler

  1. Direnci Kırma-İnandırma Taktiği: Elde bazı deliller bulunduğu zaman uygulanır. Sanığa örgütün deşifre edildiği, arkadaşlarının yakalandığı, bu durumda kendisini sıkıntıya sokmaması için doğruyu söylemesi tembihlenir.
  2. Her Şeyi Biliyoruz Taktiği: Her sanığa uygulanmaz, herkes de bunu uygulayamaz.
  3. Sorgu Yağmuruna Tutma Taktiği: Sanığın doğru konuşmadığı zamanlarda uygulanır. Sorgulama kurulunda bulunan uzmanlar sanığı aralıksız olarak soru yağmuruna tutar ve sanık sorulara cevap verirken, düşünecek fırsat bulamadığından sürekli sorular karşısında gerçeği veya gerçeğe yakın olanı söyleyebilir. Alınan cevapların doğru olup olmadığı kontrol edilmelidir. Bu takdirde sorgu birkaç gün aralıkla tekrarlanır.
  4. Tezatlara Düşürme Taktiği: Sorgulanan kişi soru sorulduktan sonra yalan da söylese, serbest rahat bırakılır, hatta yalanına bir de polis tarafından yalan katılır. Şayet polisin yalan durumunu teyit ederse, bu durum sorgu sonunda kendisine bildirilir ve gerçeği söylemesi istenir.
  5. Soğuk Davranma, Koz Kullanma Yetkisi: Sanık sorgulama odasında bulundurulur. Hiç soru sorulmadan olayın olduğu mahale götürülür, gezdirilir. Kişinin buradaki hal ve tavırları incelenir. Ne gibi bir tepki verdiği izlenir ve sorgu odasında olayı anlatması istenir. Koz kullanmada; şüphelilerin birisinin polisle işbirliği yaptığı kanaati uyandırılır. Sanıklardan biri itirafta bulunmuş ve suçu da kendisine atmış izlenimi verilir.
  6. Rahat Vermeme Taktiği; bütün taktiklere rağmen sonuç alınamamışsa bu yöntem uygulanır. Şüphelinin önceden nitelikleri, hassas noktaları tespit edilir ve uygulama başlar. Örneğin, şahıs ileri derecede sigara tiryakisiyse kendisine uzun süre sigara verilmez. Sorgu sırasında rahat davranılarak onun da sigara içmesine izin verilmeli ve sonra da bu engellenmeli diye özetlenebilecek bir tekniktir. Bunun sonucunda sanık itirafta bulunabilir.
  7. Spritüel Taktik; kişinin geçmişiyle ilgili bazı sorular sorarak bilgi alma taktiğidir. Bu taktik çeşidi günümüzde fazla kullanılmamaktadır.

Açığa çıkmamış birçok işkence ve sorgu yöntemi bulunmakla beraber TC’de sorgulama süreci boyunca en kabasından en incesine kadar başvurulan yöntemleri şöyle sıralayabiliriz:

1- Kişisel zaaflardan yararlanma

Sorgulamada ilk hedef, psikolojik, ruhsal, düşünsel ve bedensel zaafları tespittir. Sorguya alınan kişinin özgeçmişi de dahil, hakkındaki tüm bilgiler değerlendirilir ve zaafları belirlenir. Bunun için sorgusu yapılanın bedensel rahatsızlıklarının olup olmadığı; bencillik, can kaygısı, örgütle çelişkisi, teorik zayıflık, utangaçlık, kararsızlık, gevezelik, feodal anlayış, düşmanı abartma ve küçümseme, zorluğa dayanamama, vb. şeylerin olup olmadığı araştırılır.

Nitekim bugüne kadar düşman karşısında çözülmüş olanların pek çoğunun kişisel zaaf sahibi oldukları ve bu zayıf yanlarının polisçe en iyi şekilde kullanıldığı bilinmektedir.

2- Kutsal değerlere ihanete zorlamak

Kişinin, kutsal gördüğü ve onu hayata bağlayan değerlere ihanete zorlamak, sorgunun başından sonuna kadar uygulanan vazgeçilmez bir yöntemdir. Çünkü bir kişi kendi kendine yabancılaşmadan, bağlı olduğu değerlere ihanet ettirilemez ve tümüyle teslim alınamaz.

Sorgusu yapılan kişi ihanete, yani bağlı olduğu hareket hakkında bilgi vermeye ve pişmanlık duymaya zorlanır. Eskiden bağlı olduğu değerleri inkar etmek tümüyle yeni bir kişiliğe bürünmek (ajanlaşmak) demektir.

3- Küçük düşürme:

Sorgusu yapılan kişiyi küçük düşürmek için kişiden kişiye değişen çok çeşitli yöntemler kullanılır. Sorgulama boyunca küfür etme, alaya alma, çırılçıplak soyma, ırza geçme, jop sokma, arkadaşı arkadaşa küfür etmeye, tokatlamaya vb. çeşitli hareketlere zorlama vb. şeyler yapılır.

Tutukluyu küçük düşürme, alaya alma ve onuruyla oynamadaki amaç, tutuklunun moralini bozmak, irade ile düşünerek değil ani tepkisel davranışa itmek ve direnme gücünü kırarak istenilen doğrultuda hareket etmesini sağlamaktır.

4- Temel ihtiyaçlardan yoksun bırakma:

Sorgulama amacıyla gözaltına alınan kişi günlerce sistemli bir şekilde temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılır. Gözleri bağlı tutulan kişinin uyumasına, istediği gibi oturup kalkmasına, gezmesine izin verilmez. Tuvalet, yemek, su, temiz hava vb. şeylerden yoksun tutulur vb..

Temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılan kişinin ihtiyaçlarını karşılama istemi giderek artan bir yoğunluk kazanır. Bu yaklaşım, sorgusu yapılan kişiyi, ihtiyaçlarını karşılamak için bilgi vermeye zorlamak amacıyla yapılır.

5-Tahrik etme (provokasyon)

Sorgu yapılırken çok çeşitli tahrik etme taktiklerine başvurulur. Sahte belgeleri, teslim olmuş kişilerin ifadelerini öne sürerek, zafiyet gösteren kişilerle yüzleştirerek suçu kabule zorlamak; kendilerinin bazı tahminlerini başkalarından öğrenmiş izlenimini vererek itirafa zorlamak, iyi niyetliymiş gibi görünüp (yardım eder görünmek) tutukluyu konuşturmak veya tutuklanmış bir devrimci kılığına girmiş bazı unsurlarla bir arada bırakarak, sorguya alınan kişilerin ağzından bazı bilgiler koparmak vb. başvurulan çeşitli provokasyon taktikleridir…

6-Güvence verme

Güvence verme, sorgulama boyunca ihanete zorlanan her kişi için kullanılır. Güvence vermek bir nevi satın almak demektir. Zira her ihanetin mutlak bir bedeli vardır. Bu bedel, canını bağışlatma, suçunu hafifletme, para verme olabileceği gibi, kişinin içine düştüğü zaaf, teslimiyet ve ihaneti gizlemek de olabilir. Özellikle son yıllarda ihanet çağrıları sorgu odalarının yanısıra satılık medyada açıkça dillendirilmekte, estetik ameliyat yaptırıp farklı kimliklerle farklı yerlerde yaşam “güvence”leri sunulmaktadır.

7-Telkinde bulunma

Sorgulama esnasında polis sorgusu yapılan kişiye sürekli olarak telkinde bulunur. Bunda amaç kişiyi kendisine inandırmak ve adeta kendisinin uydusu haline getirmektir. “Seni kandırıyorlar”, “Aslında sen bu hallere düşecek adam değildin”, “Sen filanca adamdan daha bilinçli, daha kültürlüsün” diyerek kişinin harekete olan güvenini sarsmaya çalışırlar. Şayet kişide militanlık bilinci zayıfsa ve örgüte en küçük bir güvensizlik varsa, bu duygu harekete geçer ve giderek teslimiyete, ihanete dönüşür.

8-Yorma

Yakalanan kişi sorguya alınmadan önce yorgun bırakılıp takatten düşürülür. Günlerce süren açlığın, susuzluğun, yorgunluğun ve uykusuzluğun etkisiyle tamamen bitkin düşüp, sistemli olarak düşünemez ve iradesinin zayıflaması sonucu istediği gibi hareket edemez bir duruma getirilir. Böylece sorgusu yapılan kişi, riayet etmeye ve sorulan sorulara doğru cevap vermeye zorlanmaktadır…

9-Acı verme

Sorgulamada polisin temel aldığı acı verme, sorgulamaya düşen kişiye fiziki olarak işkence yapmaktır. En yaygın işkence yöntemleri; elektrik verme, çarmıha germe, falaka, jop sokma, cinsel organlara vurma, parmak yakma, iç organları tahrip etme, tazyikli su sıkma vb.dir.

10-Şaşkınlık yaratma

Şaşkınlık; sorguya alınan kişinin ne yapacağını bilmemesi halidir. Sorgulamanın kişi üzerinde bıraktığı etkiler, sorgucular tarafından saptanan ve art arda yöneltilen çeşitli sorular neticesinde kişi, ne tür cevap verilmesi gerektiğini kestiremez… Verdiği basit, sıradan cevaplarda bile bir tehlikeli itiraf ya da ipucu gizli olabilir. Hatta sorulara düşünmeksizin verilen cevaplar gerçeğin kendisi olabilir… Öyle ki, bu duruma düşen kişiler bildikleri her şeyi söylemekle yetinmeyerek, pek çok konuda yalan-yanlış şeyler söylerler. Yalnız yaptıkları şeyleri değil, yapmadıklarını da yapmış gibi kabul ederler.

12-Ruhsal gerginlik yaratma

Yukarıda belirtilen yöntemlerle kendisine fiziki ve psikolojik baskı yapılan kişi tedirginlik ve panik içerisindedir. Tam bir ruhsal gerginlik yaratmak için kişiye acayip sesler dinletilir, işkence yapılan salonda tutularak, başkasının işkencede çıkardığı çığlıkları duyması sağlanır. Hücrenin kapısı çeşitli aralıklarla ve aniden açılıp kapatılarak sanki kendisinin her an yeniden sorguya götürüleceği, dövüleceği hissi yaratılır. Kendisinde ruhsal gerginlik yaratılan kişi, tümüyle teslim alınarak her bakımdan ajanlaştırılmak istenir.

13-Panik yaratma

Sorgulamada ne yapacağını şaşıran kişilerde görülen panik, aslında düşmanın gücünü abartmanın ortaya çıkardığı bir ruh halidir. Sorgulamayı yapanların ellerindeki çeşitli bilgi ve belgeleri en iyi şekilde kullanarak yaratmak istedikleri bu durum, kişiyi şaşkınlığa ve çözülmeye götürür.

14-Bezginlik yaratma

Günler, haftalar ve aylar boyunca uygulanan çeşitli sorgulama ve işkence yöntemleri sonucu kişide bedensel, ruhsal ve zihni bezginlik yaratılır. Kendisini yaşama bağlayan değerlerden kopan kişi için, yaşam gereksiz hale gelir. Onun için yaşam ve ölüm, direniş ve teslimiyet, davaya bağlılık ve ihanet arasında fark kalmaz. Bu nedenle içinde bulunduğu ortamdan kurtulmak için, sorguyu yapanların insafına sığınmak ve onların her istediğini yapmak, reddedilmesi gereken olgular olmaktan çıkar.

15- İlaç Yalanı

Sorguda insan iradesi eğer ilaçlarla kırılabilseydi, bütün devletlerin yapacağı ilk işlerden biri bütün olanaklarını böylesi bir şey için seferber etmek olurdu. Ancak düşman uyuşturucu vb. ilaçlar vererek bireyi çözebileceğini iddia etmekte, kişide kendine acıma, kişinin kendisine karşı saygısının kırılması, başkalarının yaptıklarını çözülmeye gerekçe yapma gibi düşünceler gelişmişse bundan faydalanıp kişinin kendi irade(sizliğiyle)siyle çözülmesini sağlamaya çalışmaktadır.

16-Ajanlaştırma

Ajanlaşma, tümüyle teslim olmuş, parti davasına, çalışma arkadaşlarına ve bizzat kendisine ihanet etmiş kişilerin düştükleri durumdur.

Aslında sorgulamanın birinci hedefi, kişiyi ajanlaştırarak kendilerine sistemli bilgi verir hale getirmek, onu bağlı olduğu örgüte, değerlere tümüyle ihanet ettirmektir. Bir bakıma ajanlaştırma, kişinin daha önce bağlı olduğu ve uğruna savaştığı değerlere ihanet ederek tümüyle kendisine yabancılaşması ve düşman safına geçmesi demektir.

Bu tür insanlarda bağımsız kişilik, irade, inanç ve onur diye bir şey kalmaz. Her bakımdan hizmetine girdiği eski düşmanlarının piyonu ve uşağı olurlar. Öyle ki çoğu kez bu duruma düşmüş kişiler o kadar rezil bir duruma düşerler ki, hizmetine girdikleri, yani efendileri tarafından bile kabul görmeyip reddedilerek yüzüstü bırakılırlar. (Ajanları itiraflarından alıntı yapılacak)

Gözaltında ajanlaştırdığı kişileri ifade verdiği halde vermemiş göstermekte, ya serbest ‎bırakarak eksik bilgilerini tamamlamaya çalışmakta ya da tutuklasa bile çeşitli yöntemlerle anlaşarak ‎işbirliğini sürdürmektir.

Düşman ajanlaştırmayla hem doğrudan örgütsel, askeri darbeler vurmak ister, hem de örgüt saflarında kuşkuculuğu, güvensizliği yayarak psikolojik bir başarı elde etmeyi hedefler. ‎

Bu yöntemler yıllardır uygulana gelen yöntemler olmakla birlikte bu zeminde düşman için temel hedef olan; zaaflı ve yetmez kişiliklerin teslimiyeti, ihaneti seçmesi durumunun sınırlı gelişmesi yani düşmanın kullandığı her yöntemin, taktiğin kendisine büyük oranda ters tepmesi sonucu yeni yöntem arayışları gelişmiş, fiziki işkence vb. işkence yöntemlerinden ziyade farklı uygulama ve taktiklere başvurulduğu görülmektedir. Bu konudaki temel perspektiflerini ve sonuç alma konusunda dayandıkları hususları anlamak açısından aşağıdaki yazıyı dikkatle incelemek faydalı olacaktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz