Toplumlar nazarında süre gelen, alışkanlığa dönüşmüş sözler vardır. Kimi zaman bir atasözü, kimi zaman da dinsel motifli kelimeler insanlar arasında karşılık bulur ve kendisini yaşatır.
Bunların içerisinde olumsuz denilebilecekler de bir hayli fazla olsa da, yaşama ve insanlık olgusuna yakışan pozitif olanlarıda yeterince vardır.
Örneğin bunlardan bir tanesi de ‘komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir’ sözüdür. İnsani bir durumu ve komşu insanlara da hassas olunmasını, komünal yaşamı destekleyen bu söz, birçok insanın günlük hayatta kullandığı bir realite.
Eğer komşun zor durumda ve aç ise sen de tok uyumamalı ve onu da gözetmelisin diyen bu söz özellikle bu süreçte toplum içinde bir elzem. Çünkü bu topraklar bu sözlerin tersine komşu katliamlarına da birçok kez tanık oldu.
Son olarak Ülke Tv’de bir programa katılan sözde yazar Sevda Noyan, kan ürpertici sözler sarfetti ve tarihe kara leke olarak geçebilecek bir not bırakmış oldu.
“15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Boş bulunduk… Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın; bizim aile 50 kişiyi götürür. Bu konuda çok donanımlıyız maddi ve manevi olarak. Liderimizin yanındayız ve asla yedirmeyiz bu ülkede, onu söyleyeyim. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede hâlâ 3-5 var, benim listem hazır.” diyen Noyan, değil bir yazar olmak insan olmanın dahi gerisine düşmüş oldu.
Yazarlık veya farklı tittle biçimlerinden önce insan olabilmemin elzem olduğu bir realiteyken, Sevda Noyan hepsi bir yana, bir kadın ve bir annenin düşmemesi gereken bir pozisyona düşmüştür.
Aslen Yunanistan göçmeni olan Sevda Noyan’ın ailesi ise CHP kökenli olmalarına rağmen, kendisi karar almış ve AKP çizgisine geçmiş ve yaşamını bu doğrultuda pratikleştirmiştir.
Bu topraklar, komşularının kapılarına işaret konulmasını, sonra da katledilmelerini Sivas’ta, Çorum’da, Maraş’ta ve daha birçok yerde defalarca yaşadı, yani yabancı değil. Fakat bunlar hiçbir getiri sağlamadı.
Komşusunun açlığı ile üzülmesi gereken toplumun yazarı eğer ’50 kişiyi götürebileceğini’ söylüyorsa söz tükenmiştir.
Ayrıca Sevda Noyan’ın İtalyan vatandaşı olduğunuda gözden kaçırmamak gerekiyor.
Sevda Noyan FETÖ gibi yapıların varlığını arıyorsa komşularının öncesinde, yıllarca Samanyolu Tv’de FETÖ kontrolündeyken programlar yapan kocasını karşısına almalıdır.
Diğer bir yandan ise Sevda Noyan özelinde somutlaşan CHP, AKP ve cinayet kültürünün asli muhatabı Kürt halkıdır. Çünkü Noyan’ın hem kökeni hem de şuan da içinde bulunduğu yapı Kürtler açısından yok etme pratiklerini sürekli uygulaya gelmiştir.
Başta Noyan’ın komşuları olmak üzere tüm toplum bu olay neticesinde gerilim sürecine girmiştir ve insanlar arası kutuplaşma ne yazık ki çok daha kötü bir mecraya taşınmıştır.
