Devlet siyaseti tecavüz siyasetidir

0
1141

  Sema Çelikbilek

Tecavüz sadece bir kadının, çocuğun veya bir hayvanın bedenine yapılan saldırı değildir. Tecavüz başlı başına  bir katliam bir soykırım ve işgal etme yöntemidir. Kapitalist ve ulus devletlerin ilk politikası her zaman soykırım ve işgal olmuştur.

Beştepe sarayı 16 Türk devleti’ini simgeleyen bir sahne ve Erdoğan, Devlet-İktidar ve Erkek, Baş tecavuz

Bu soykırım ve işgaller, topraktan, kültüre, kültürden dile, dilden insan bedenine kadar indirgenmiştir. Bunun için bu gün AKP-MHP iktidarının sistemli bir şekilde yürüttüğü taciz ve tecavüz olaylarına bu doğrulta bakmak gerekir. Faşist AKP-MHP iktidarının amacı Türkiye’de yaşayan halkları bu şekilde baskı altına almaya ve sahip oldukları ahlak, kültür, dil ve öz benliklerine yönelik soykırım ve katliam politakasını uygulamaktadır.

Devletin tarihi talan, yağmalama, gasp etme, zorla elde etme, yok etme üzerinde kurulmuştur. Tacavüz Devleti’nin en temel politikalarının başında gelmektedir. Özellikle Kürt halkına yönelik uygulanan bir yok etme politikasıdır. Bunun için Kürt  kadınlarına  ve çocuklarına yönelmekte baskı altında tutmaya çalışmaktadır. Bununla Kürt toplumunu düşürmeye, çürütmeye ve ahlaksızlaştırmaya çalıştırmaktadır. Bu Kürt halkına uygulanan soykırım politikasının bir parçasıdır. Bu gün Soykırımcı  Türk Devleti,  Kürdistan’da taciz ve tecavüzlerle Kürt halkına diz çöktürmeye çalışmaktadır. Taciz ve tecavüzlerle Kürt halkını teslim almaya çalıştığı görülmelidir. Özellikle Kürt kadınına, çocuğuna ve toplumuna bu kadar yönelmenin altında bir halkı  kendi özünden kopararak yok etme amacı yatmaktadır.

Bu tecavüz siyaseti faşist Türk devletinin siyasetidir. Bu siyaset bireylere ve şahıslara indirgenecek bir siyaset değildir. Türk devleti bu siyasetini özellikle Kürtler üzerinde yürütüyor. Bununla Kürt toplumun ahlakını ve iradesini kırmak istiyorlar. Bundan kaynaklı çocuklar ve kadınlar üzerinden tecavüzü geliştirdiklerini görüyorüz. Bu faşizmin siyasetidir. Faşizm halkın ahlakına saldırıyor.

Faşist Türk devleti, Sömürgeci, işgalci, soykırımcı politikalarını her yerde yürütüyor. Özellikle Kürdistan’da da fuhuş, eroin, tecavüz devlet eli ile geliştiriliyor ve bununla Kürt halkının iradesini kırmaya çalışıyorlar. Aslında bu psikolojik özel savaş siyasetidir, kırım siyasetidir. Bununla Kürdü yenmek istiyor. Çünkü tecavüz irade kırılmasıdır, iradesizleştirmedir. Bununla soykırımı ve sömürgeciligi Kürdistan’da daha kolay geliştirebileceklerini çok iyi biliyorlar. Bunun için soykırımcı Türk devleti Kürdistan’da tecavüz siyasetini sürdürüyor.

İşgalci Devlet ve AKP-MHP iktidarı bu tecavüz siyasetiyle özelde Kürtleri genelde ise Türkiye halklarını kendi buyruğu altında tutmayı amaçlamakta. Kafatasçı AKP-MHP iktidarı dönemine baktığımızda bu tecavüz siyasetinin nasıl yürütüldüğünü görürüz.

Soykırımcı AKP-MHP İktidarı döneminde çocuklara ve kadınlara yönelik yapılan taciz ve tecavüz olaylarını toplumda meşrulaştırmak için açıklamalar yapılıyor. Bu güne kadar tecavüzcülerin hiç biri ceza almış değildir. Tecavüzcüler Erdoğan tarafından terfi edilerek mevkileri yükseltildi. İktidarın piyonluğunu yapan Diyanet Bakanlığı, tecavüzü meşrulaştırmak için fetva üstüne fetva veriyor. Küçük kız çocukları tecavüzcüleriyle evlendirilmeye çalışılıyor.

Ahlaksız Diyanet Bakanlığı sahte fetvalarını verirken, AKP’li Bakan ve Milletvekilleri de bu açıklamaları destekleyecek açıklamalar yapmaya başlıyorlar.  Hatırlanacağı gibi, Karaman’da Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’ne (KAİMDER) ait evlerde kalan 9-10 yaşlarında 45 çocuğa 2012-2015 yılları arasında tecavüze uğramışlardı. Bunun üzerine eski AKP’li Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Ensar Vakfı’ndaki tacizci öğretmeni ve vakfı savundu. Ramazanoğlu, “Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz. Biz Ensar Vakfı’nı da tanıyoruz, hizmetlerini de takdir ediyoruz”  

Yine Adıyaman’ın Gerger ilçesindeki İmam Hatip lisesinde öğrenim gören yaklaşık 30 öğrenci okul görevlileri tarafından tecavüze uğruyor. Bu tecavüz olayına ilişkin İktidarın  yaptığı ilk iş ise Adıyaman Gerger İmam Hatip’teki olayların baş sorumlusu denebilecek bir ismi yurtdışında Maarif Vakfı’nın okuluna müdür olarak tayin ediyor. AKP-MHP iktidarı görevlendirdiği tecavüzcüsünü terfi ederek tecavüzün daha çok yaygınlaşması için çalışıyor.  AKP-MHP iktidarın tecavüzü meşrulaştırma politikası terfilerle bitmiyor tabi. AKP’li eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Bunlar tecavüzcü değil. Bunlar cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil. Tamamen ailelerin ve küçüğün de rızasıyla yapılmış işler” diyecek kadar ahlaksızlaşıyor.

Başka bir akıl tutulması ve ahlaksızlık diyebileceğimiz bir tecavüz olayıda, 2013 yılında Siirtin Pervari ilçesi Yibo’da (yatılı ve bölge okulu) okuyan 12-16 yaş arasındaki yedi kız çocuğu önce okul müdür yardımcısı ve ardından da polis ve üst düzey askerlerin olduğu onlarca kişi tarafından sistemli bir biçimde tecavüze uğruyorlar. Bunun üzerine o dönemin Siirt valisi çıkıp’ta şu ifadeleri kullanıyor “Dağa Çıkacaklarına,Taş Atacaklarına Fuhuş Yapsınlar” Sonrası malum liselerin önünde uyuşturucu satan sivil polisler, kadın öğrencileri kaçırıp tecavüz edip ailene söylerim diye tehdit eden işbirlikçi çeteler ve elbette çocuklarınızla ilgilenemiyorsunuz onları verin biz din iman kuran öğretelim diye gençleri kendi aralarında paylaşan dinci örgütler ve AKP-MHP iktidarının görevlendirdiği tecavüzcüler işlerini en iyi şekilde yapmak için görev başına geçiyor.

İktidarın görevlendirdiği tecavüzcüleri, Şırnak ve Batman’da görev başına geçtiğini görüyorüz. JÖH üyesi Alparslan Budak, Şırnak merkezde Küçük kız çocuklarına tecavüz girişiminde bulunuyor. Şırnak’ın hemen ardından Batman’nın Beşiri ilçesinde 18 yaşındaki kadının uzman çavuş M.O. tarafından tecavüze uğrayarak alıkonuluyor. Sadece son bir hafta içinde Şırnak ve Silopi’de iki cinsel saldırı olayı gerçekleşti. Şırnak Valiliği yaptığı açıklama daha önce iktidarın bakanları, vekilleri ve valilerinin yaptığı açıklamaların devamı niteliğini taşıyor tabi. Bu açıklamalar tecavüzü, kırımı, ahlaksızlığı ve soykırımı örtmekten başka bir amaç taşımamaktadır. Taciz ve tecavüzün bu şekilde rutin  bir işlem gibi ele alınması Türk Devleti’nin sapık zihniyetini ve tecavüze bakış açısını net bir şekilde ortaya koyuyor. Aslında Devletin tecavüz siyasetini nasıl uyguladığını gösteriyor.

Bu açıklamalar Türk Devleti ve iktidarının, Türkiye’de yaşayan halkların çocuklarına-kadınlarına,  özelde ise Kürt çocuklarına-kadınlarına bakışını çok net bir şekilde ortaya koyuyor.  

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz