MHP bir cinayet-terör şebekesidir

0
720

Kemal SOBE

Siyasal milliyetçilik, katı ulus devletlerde egemen kesimlerce, faşizmin bir sopası olarak kullanılırlar. Türkiye’de 1968’ler devrimci-sosyalist mücadelenin radikal bir tarzda başladığı ve egemenlere korku saldığı bir dönemin başlangıcı oldu. Rejim bir taraftan siyasal İslam’ı, diğer taraftan da bir sopa olarak kullanacağı siyasal milliyetçiliği hem geliştirmiş hem de her konuda imkan ve destek vermiştir. Yani siyasal milliyetçilik son elli yıldır kullanılıyor. Çarpık kapitalist ve dışarıya bağımlı montaj sanayiye dayalı ekonomik rejimlerde, içte faaliyet yürüten kapitalist-burjuva düzen partileri aslında global sermayenin içerideki yerel ayakları olma işlevine sahip olmuşlardır. Özellikle MHP, kurucusunun kim olduğu bilince çıkarılırsa, amacının ne olduğu da anlaşılmış olur. MHP, emperyalizmin ve onların yerel temsilcileri, yerli sermayenin içteki, milliyetçilik maskesi taktırılmış eli kanlı bir cinayet şekebesidir. Bu cinayet örgütü son elli yıldır aktiftir. Elli yıl önce başlayan ve günümüze kadar kitleşelleşerek devam eden ve artık adım adım hedefe yaklaşan toplumsal mücadeleye, bu cinayet örgütü tarafından saldırılar yapılmıştır.

***

Maraş katliamında da bu cinayet örgütü kullanıldı, Türkiye’nin devrimci, demokrat ve aydınlarının katledilmesinde de bu karanlık güç kulllanıldı. MHP öyle normal bir milliyetçi bir parti değildir. Bu cinayet örgütünün iç yüzü anlaşılmasın diye, buna bir milliyetçilik maskesi hatta Türkiye sevdalıları maskesi taktırılmıştır. Alpaslan Türkeş lakaplı Hüseyin Feyzullah, Amerika’da özel olarak eğitim almış bir kontgerilla elemanıydı ve buna çok özel görevler verilmişti. Türkiye’de devrimcilere karşı nerede bir  cinayet işlense nerede bir katliam olsa, arkasında bunların parmağı var. Türkeş öldükten sonra, bu görev Devlet Bahçeli’ye verildi. Global sermayenin ülkedeki cinayet sopası MHP ve Ülkü Ocakları’dır. Aklı az buçuk çalışanlar, bu gürühun Türkiye’ye bir zerre kadar faydası olmadığını bilir ve anlar. Türkiye’nin bugün geldiği nokta koyu karanlık bir baskı rejimidir. Ve bu rejim bugün siyasal İslam ve siyasal milliyetçilerin eliyle yürütülüyor. 

***

Elli yıl önce, sermayenin tetikçisi olanlar, devrimcilere, aydınlara kurşun sıkanlar, bugün hem tetikçi ve hem de sözcü olmuş durumdalar. Halkların Demokratik Partisi, 1968 devrimci mücadelesinin büyümesi ve gelişmesidir. Türkiye’de toplumsal desteğe dayalı en büyük güç HDP’dir. Sisteme alternatif olan, bütün ezilen kesimlere seslenen HDP, bu güruhun hedefi haline gelmiş bulunuyor. HDP’nin varlığını kendileri için bir tehlike olarak gören Devlet Bahçeli, son zamanlarda HDP kapatılmalıdır diyor ve her türlü saldırıyı yapıyor. Hiçbir demokratik ülkede bir siyasi parti lideri böyle bir saldırı yapamaz ve yargı ya bu kişiye ceza verir yada liderliğini yaptığı partiyi kapatır. HDP Türkiye’de 3. büyük parti ve toplam yirmi milyon kitlesi olan bir partidir. Bir siyasi parti liderinin haddine değilki, on milyonlarca kitlesi olan bir partiyi kapatmakla tehdit etsin. Devlet Bahçeli’nin korkusu nedir acaba? 1979’da sol görüşlü Adana emniyet müdürü Cevap Yurdakul’un suikastla öldürülmesinde kullanılan silahlar, Devlet Bahçeli’nin arabasında çıkıyor.

 ***

1968’de Amerikan 6. Filosu İstanbul’a geldiğinde, devrimci gençler. 6. Filo, ülkemden defol dediklerinde, kendilerini memleket sevdalıları olarak gösteren bu cinayet şebekesi’nin üyeleri, devrimci gençlere saldırıyorlar ve 6. Filo askerlerine yardım ediyorlar. Günümüzde de hala bu saldırılar devam ediyor. Bundan elli yıl önce devrimci gençlere saldıranlar, bugün ülkeyi kana bulayarak baskı ve zulümle yönetiyorlar. Kendisine ”SOL PARTİ ” diyen CHP’de, aval aval bunları izliyor ve devletin sözde bakası ve Kürtler söz konusu olduğunda, bu karanlık ruhlara destek veriyorlar. Bu durumda biz, CHP’yi de ülkenin başına bela edilmiş siyasal devlet solu olarak değerlendiriyoruz. HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıkları kalksın diye ” evet” diyen bir CHP’nin aslında bu sistemin gerçek sahibi olduğunu çok iyi biliyoruz. Sistem içinde birbirlerini eleştirseler de, Kürtler ve sınıfsal nedenlerden kaynaklı sorunlar söz konusu olduğunda, bunlar kol kola takılıyorlar, el ele veriyorlar, Kürtlere ve devrimcilere saldırıyorlar.

***

İşte son zamanlarda tekrar HDP kapatılsın demeleri ve CHP’nin genelde suskun kalması da son elli yıldır devam eden faşizmin devam edilmesidir. Türkiye demokratik bir ülke olursa, MHP’nin işlevi biter ve MHP ölür. Çünkü MHP gibi bir eli kanlı cinayet örgütüne ihtiyaç duyulmaz. Devlet, MHP’yi onlarca yıldır sopa olarak kullanıyor. Devlet eğer demokratik bir değişim dönüşüm yaşarsa, MHP biter tükenir, yok olur. Çünkü MHP’yi yaratan devlet aklıdır. MHP’yi sağ elinde bir sopa olarak kullanıyor. Bir demokratikleşme MHP’yi bitirir. Çünkü MHP bir parti değildir. Parti maskesi taktırılmış bir eli kanlı katiller takımıdır ve her türlü kirli ve gayri meşru işlerde bunların parmağı var. Türkiye’nin en büyük muhalif gücü HDP’dir. Bu büyük muhalif gücün siyaset yapmasından ve alternatif üretmesinden korkuyorlar. HDP bölge partisidir diyenler, HDP’nin neden Türkiye’nin her tarafına girmesinden ve çalışma yapmasında korkuyorlar mı acaba? Çünkü HDP son yıllarda Türk seçmenlerden de hatırı sayılır bir oy ve destek aldı, alıyor ve alacak. HDP sürekli demokrasi ve barış diyor. Ülkenin sorunlarının demokrasi içinde çözümü diyor. Halkların kardeşliği diyor. HDP yolsuzluk yapmadı, hırsızlık yapmadı, devletin parasını yemedi, rüşvet yemedi, ülkenin kaynaklarını yağma-talan etmedi, ormanları ve madenleri yandaşlara ve sermayeye peşkeş çekmedi. Varsa bir terör örgütü o da, son elli yıldır, Türkiye’nin başına bela edilmiş eşi kanlı MHP’dir. Türkiye demokratikleşirse MHP’nin milliyetçi maskesi düşer ve katil yüzü ortaya çıkar. Devlet Bahçeli’nin ve temsil ettiği cinayet güruhunun korkusu işte budur. Baş aşağı gidiş başlamıştır ve kimse bu başa aşağı gidişi durduramayacaktır. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz