Halk Savunma Güçleri (HPG) komutanlarından Amed Malazgirt, Türk devletinin hava saldırısı sonucu 6 Nisan 2021’de şehit düşen Özgürlük Hareketinin öncü komutanlarından Nûreddîn Sofî’yi anlattı.
Nûreddîn Sofî’nin gittiği her alanda, yürüttüğü her çalışmada büyük bir etki yarattığını vurgulayan Malazgirt, özellikle savaş sahasında mutlaka ön saflarda yer aldığını ifade etti. Şehit Nûreddîn Sofî’nin Kürdistan’ın dört parçasında mücadele ettiğini ve halk tarafından da çok sevilen, saygı duyulan biri olduğunu belirten Amed Malazgirt, “Onun mücadele ettiği alanlarda eğer bir emek ve gelişme varsa, bu doğrudan heval Nûreddîn Sofî’nin yöntemlerinin sonucudur. Bu nedenle geride bıraktığı emek ve mücadele çok büyüktür” dedi.
HPG komutanlarından Amed Malazgirt’in şehit Nûreddîn Sofî’yi anlattığı konuşması şöyle:
O BİZİM ÖNCÜMÜZDÜ
“Heval Nûreddîn Sofî, 2021 yılında Garê bölgesinde, Bergarê hattında bir hava saldırısında şehit düştü. Öncelikle heval Nûreddîn Sofî şahsında tüm devrim şehitlerini anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ayrıca heval Nûreddîn Sofî’nin ailesine ve Kürt halkına başsağlığı diliyoruz.
Nûreddîn Sofî arkadaş, Kürt halkı ve Kürdistan için çok büyük fedakarlıklar yaptı. Kürdistan halkı ve Hareket içinde tanınan bir kişiydi. O, bizim öncümüz, genel komutanımızdı. Gittiği her alanda yaptığı çalışmalarla büyük bir etki bırakırdı.
Heval Nûreddîn Sofî 1990 yılında katılmıştı, fakat ben onun ismini esas olarak 1992’de duydum. O dönemde, özellikle öne çıkan eylemlerde adı tüm bölgede yayılıyordu. O yıllarda kendisini henüz görmemiştim ama adını çok duymuştum.
1993 yılında Zagros bölgesinde yapılan bir toplantıda heval Nûreddîn Sofî ile tanıştım. O toplantı, komutan kadroların yıllık pratiğinin değerlendirildiği bir toplantıydı. O günden sonra birçok kez aynı bölgede birlikte pratik yürüttük.
Heval Nûreddîn Sofî çok etkili bir komutandı. Özellikle pratik, taktik ve planlama noktasında bazı alanlarda tıkanıklık yaşandığında, kendisi bizzat öne çıkar ve çözümler geliştirirdi. Taktiklerin belirlenmesinde öncü rol oynardı. Birçok bölgede eylemler sürüyordu, fakat bazı bölgelerde sürece cevap olma konusunda eksiklikler yaşandığında heval Sofî toplantılar yapar, kadrolarda, savaşçılarda moral yaratır, umut aşılar, inanç tazelerdi.
Bulunduğu bölgede olumlu pratiklerin yürütücüsüydü. Özellikle savaş sahasında mutlaka ön saflarda yer alırdı. Bu özelliği, Önderlik ve kadrolar tarafından çok seviliyordu.
Heval Nûreddîn Sofî gençlerle genç, büyüklerle büyük olurdu. Sorumluluklarını başarıyla yerine getirirdi. Onun hiçbir zaman yetersiz kaldığını görmedim. PKK içinde en çok sevilen yoldaşlardan biriydi. Pratik süreçlerde yaşanan tıkanıklığı çözmeye gücümüz yetmediğinde heval Nûreddîn’den güç alırdık. Birçok sorunu onun desteğiyle çözebiliyorduk. Bu yüzden ona çok büyük saygı duyardık.
NEŞELİ VE GÜLER YÜZLÜ BİR BİLGEYDİ
Nûreddîn Sofî yoldaş, bulunduğu her bölgede sorumluluk üstlenir, görevini yerine getirir ve büyük gelişmeler kaydederdi. Bu yüzden farklı bölgelerde mücadele eden birçok arkadaş heval Sofî’nin olduğu bölgeye kendilerini önerirlerdi.
Heval Nûreddîn Sofî çok bilgiliydi. Değerlendirmeleri çok derindi. Bakış açısı oldukça gelişkindi. Bu yüzden toplantılarda süreci değerlendirdiğinde herkes dikkatle dinlerdi. Derin bilgeliği sayesinde yoldaşlarına çok şey katardı.
Aynı zamanda neşeliydi, her zaman güler yüzlüydü.
Çok becerikliydi, bilmediği hiçbir şey yok gibiydi. Mesela bir arkadaş savaşta yaralandığında doktor olurdu; kampta teknik malzemeler bozulduğunda teknisyen olurdu; sorumluluk ve öncülük görevlerini de yerine getirirdi.
Rojavalı olduğundan dolayı Arapça da bilirdi; her konuda halk ve toplum üzerinde etkiliydi, aynı şekilde yoldaşlar üzerinde de. Bu nedenle görevlendirmeler yapıldığında, özellikle zor görevlerde birçok komutan onunla birlikte gitmeyi önerirdi.
SAMİMİ BİR YOLDAŞLIĞIMIZ OLDU
Hem savaş pratiğinde hem de yaşam pratiğinde, heval Nûreddîn Sofî ile samimi bir yoldaşlık geliştirdik. Biz Nûreddîn Sofî’nin yoldaşlık ruhunu esas aldık.
Nûreddîn arkadaş 1996 yılında Önderlik sahasına gitti. O baharda gitmişti, ben de aynı yılın sonbaharında gittim. Biz gittiğimizde o Kürtçe okuldaydı. Heval Nûreddîn Sofî orada yönetimdeydi. Biz oraya vardığımızda, bizimle ilk ilgilenen kişi Nûreddîn heval oldu. Biz okul toplantısını hazırladıktan yaklaşık yarım saat sonra Önderlik geldi. Önder Apo bizimle konuşmaya başladığında, görev dağılımları yapıldı ve ben Türkçe okuluna gönderildim.
Devre bittikten sonra dağlara gitmek için hazırlıklarımızı yapıyorduk. Kürtçe eğitiminden bir grup arkadaşın da geldiğini gördük. Onları hazırlayan da heval Nûreddîn’di. Onunla yeniden karşılaştık, birlikte devam ettik. Daha sonra biz Zagros bölgesine geçtik.
SAVAŞÇIYKEN DE KOMUTANKEN DE ÇOK BAŞARILIYDI
1990’lı yıllarda Zagros bölgesinde yoğun çatışmalar yaşanıyordu. Savaşın ağırlaştığı, düşman saldırılarının yoğunlaştığı dönemlerde, Hareketimizin yönetimi heval Nûreddîn’i o hattın sorumlusu yapmıştı. Örgütümüz onu çok iyi tanıyordu. Biliyorlardı ki eğer heval Nûreddîn orada olursa, düşman başarılı olamaz. Gerçekten de çatışmalar sürerken, sonuç her ne kadar belirsiz görünse de, pratikte başarıya ulaşan hep Nûreddîn yoldaş oluyordu. Bu noktada onun katkısı çok büyüktü.
Savaşçıyken de komutan iken de çok başarılıydı. Adım adım örgüt içinde sorumluluk üstlendi ve HPG Genel Komutanlığına kadar yükseldi. Dikkat çekici olan şudur ki, HPG yönetimi tıkandığında, yeni bir hamle, yeni bir taktik gerektiğinde, bu sorumluluğu doğrudan Nûreddîn yoldaş üstlenirdi. Genel komutanlık görevinde hep öncüydü. Örneğin karargahta durmazdı. Özellikle 2012 yılında Bakur’da atılan örgütsel hamlede pratikte öncülüğü yapan ve birçok başarı elde eden yine Nûreddîn yoldaştı. Hangi bölgede örgütün bir hamleye ihtiyacı varsa, o hep öncülüğüyle ortaya çıkardı. Bu nedenle örgüt içinde çok sevilirdi.
ROJAVA’DA TARİHİ SONUÇLAR YARATTI
Suriye’de olaylar başladığında, iç savaş yaygınlaştığında, orada öncülük yapabilecek bir komutana ihtiyaç vardı. Örgüt de Nûreddîn yoldaşı önerdi. O da HPG Genel Komutanı olmasına rağmen Rojava’ya gitti ve çok büyük gelişmeler, tarihi sonuçlar yarattı. Birçok önemli kazanım, onun öncülüğü sayesinde elde edildi. Kanton sisteminden savaşın örgütlenmesine ve yürütülmesine kadar, heval Nûreddîn her alanda büyük bir rol oynadı. Eğer Rojava’da kazanımlar elde edilmişse bu, Nûreddîn yoldaşın sorumluluğu sayesinde oldu.
Heval Nûreddîn Sofî’yi kelimelerle anlatmak çok zor. Onunla birlikte yaşamış, mücadele etmiş olanlar onu tanır. Bu yüzden sözlerle tarif etmek güç. Onun şehadeti hareket için çok büyük ve ağır bir kayıp oldu. Büyük bir boşluk yarattı. Nûreddîn yoldaş, HPG Genel Komutanlığı görevinden ayrılmış, Rojava’ya gitmişti.
HALK VE HAREKET İÇİN BÜYÜK BİR KAYIP
Yoldaşlarını ziyaret etmek için Garê alanındaydı. İşgalci Türk devletinin bir hava saldırısıyla şehit düştü. Gerçekten de Hareket, halk ve devrim için çok büyük bir kayıp oldu. Fakat Nûreddîn Sofî yoldaş yalnızca Bakur’da değil, Başûr’da, Rojhilat’ta ve özellikle de Rojava’da birçok Nûreddîn Sofî yarattı. Onun mücadele ettiği bu parçalarda, bahsettiğim alanlarda eğer bir emek ve gelişme varsa, bu doğrudan heval Nûreddîn Sofî’nin yöntemlerinin sonucudur. Bu nedenle, onun şehadeti ne kadar çok büyük bir kayıp olsa da, geride bıraktığı emek ve mücadele çok büyüktür.
Örneğin bir insan hangi bölgeye giderse gitsin, orada heval Nûreddîn Sofî’nin izine rastlar. Mesela 2003 yılında Nûreddîn Sofî heval Amed bölgesinde görevlendirildi. Amed halkı kendisini çok sevdi ve etrafında toplandı. Büyük bir etki bıraktı. Heval Nûreddîn Sofî, Wan-Elbak bölgesinde sorumlu olduğunda, Elbak’ta hangi eve giderseniz gidin, onun tanıyan herkes saatlerce ondan bahseder. Rojhilat’ta mücadele ettiği her bölgede, halk onu anlatır. Başûr’da çalışma yürüttüğü alanlarda hala birçok kişi, onun orada yarattığı gelişmeleri anlatır. Heval Nûreddîn Sofî yalnızca PKK kadroları ve örgüt içinde değil, aynı zamanda Kürdistan’ın dört parçasında halk tarafından da büyük bir sevgi ve saygı görüyordu. Bu da onun gerçekliğiydi.
Heval Nûreddîn Sofî’nin özelliklerinden biri de şuydu; diplomasi çalışması gerektiğinde diplomat olurdu; siyasi alanda ihtiyaç olduğunda siyaset yapardı. Kendi pratiğinde ise savaşın en ön cephesinde mücadele etmişti. Düşmana karşı verdiği savaş ise tartışmasızdı. Onun askeri komutanlığı büyük bir etkiye sahipti. Bütün bu yönleriyle çok yetenekliydi. Onu Nûreddîn Sofî yapan da işte bu yetenekleriydi. Bu yetenekleri bizler üzerinde çok derin bir etki bırakıyordu.
Bu vesileyle bir kez daha heval Nûreddîn Sofî şahsında, tüm devrim şehitlerini anıyor ve kahraman şehitlerin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.”