Değişen maskeler değişmeyen zihniyet

0
668

Sema ÇELİKBİLEK

Ortadoğu, yeryüzünün en karmaşık sorunlarının yaşandığı ve bu yönüyle de dünya düzenine biçim vermek isteyen güçlerin politikalarını uygulamada oldukça zorlandığı bir bölgedir. Dünya dengesinin değişiminde belirleyici özelliklere sahip olduğundan dolayı, güçler arası çatışmaların da en yoğun yaşandığı alanların başında gelir. Bunun bir sonucudur ki, siyasal zemini her zaman kaygandır. Nitekim en beklenmedik gelişmelere açıktır. Her an için dostlukların düşmanlığa, düşmanlıkların ise dostluğa dönüşebilmesi, bölgenin bu konumundan ötürü hiç de şaşırtıcı olmamaktadır. Dört parçaya bölünen ve ayrı ayrı devletler tarafından en kötüsünden bir sömürge statüsüne alınan Kürdistan ise Ortadoğu düğümünün adeta bir kördüğümüdür.

Emperyalistler ve bölge gericileri Ortadoğu’daki hesaplarına işlerlik kazandırmak için en sinsi politikalarını uygulamaya geçirirken, tarihi ve güncel gelişmelerin seyrine göre sürekli Kürt kartına sarılmaktan geri kalmamışlardır. Ortadoğu’nun en unutulan halkı olan Kürtler, bu tür durumlarda ise en çok hatırlanan halkı olmuştur. Nitekim bir dönem Irak’ta hariciyelik yapan bir İngiliz, Kürtler üzerine şu tespiti yapmıştır: “Kürtler bir yağlı paçavra gibidir. Bölgede hangi güç bir diğerine düşmanlık beslerse, bu yağlı paçavrayı tutuşturup onun üzerine atar.” Hiç şüphesiz günümüz koşulları içinde Kürdistan eski Kürdistan olmasa da emperyalistlerin, sömürgecilerin ve diğer bölge güçlerinin bu emelleri şimdi de farklı maskeler altında devam etmektedir. Bilindiği gibi 3 Kasım 2020’ de ABD’de yapılan seçim ile Donald Trump gitti yerine joe Biden geldi. Yine aynı sahne ve yöntem. Gelen de giden aynı zihniyete sahip. Biden’nin gelmesi somutta hiçbir şey değiştirmeyecek çünkü ulus devletlerin amacı yeni ulus devletler yaratmaktır. Bunun için Ortadoğu’da ezilen ve özgürlük mücadelesi veren halklar emperyalist güçler için sadece amaçlarını hayata geçirmek için bir araç olmaktan geçmediğidir. Ortadoğu’nun en kadim halkı Kürtler verdikleri özgürlük mücadelesi ile bir kilit noktası olduğunu kanıtlamış ve varlığını ispatlamıştır. Ancak hegemon güçler farklı farklı politikalar hayata geçirerek Kürtleri baskı altında tutmaya çalışmaktadır.

Kürt Özgürlük Hareketiyle Kürtlerin ulaştığı hakikati ile direnişlerinden vazgeçmeyerek kendi varlıkları için sonuna kadar mücadele etmiş ve etmeye devam edeceklerdir. Dedik ya Maskeler ve tarihler değişse de yürütülen politika hiç değişmemiştir. Sömürgeci güçler kendilerine yeni sömürgeler yaratmak için Ortadoğu’nun bu kadim topraklarına ektikleri savaş, kaos, faşizm, barbarlık, talan, haksızlık, yok etme tohumlarının meyvelerini toplamaya çalışıyorlar. Genelde Ortadoğu özelde ise Kürtler üzerinde yürütülen soykırımcı politikalar tarihte ekilen tohumların ürünüdür. 1.2. dünya savaşında İngilizler, Fransızlar, Almanlar ve ABD bu kadim toprakları sömürgeleştirdi. Bu sömürgeci devletler Ortadoğu’da yaşayan halkları kendi çıkarları için katliamlardan ve soykırımlardan geçirdi. Kürtleri dört parçaya bölerek, faşist rejimlerin buyruğu altına koydu. Türk devleti Kürtleri işkence ve katliamlarla susturmaya, yok etmeye çalıştıysa da Kürtlerin verdiği direnişlerle kendi varlıklarını korumuşlardır. Yine İran rejiminin Kürtleri idam sehpasına götürmesi ise Kürtleri gerçekliğinden vazgeçirememiştir. Suriye’de Kürtler kimliksiz, isimsiz ve atılan derin zindanlarda direnerek kendi gerçekliğini yitirmemiştir. Güney Kürdistan halkı defalarca büyük enfallerden geçirilmiştir. Ancak kendi dilini, soyunu ve gerçekliğini bugüne kadar var etmiştir. Kürtler üzerindeki katliam ve soykırımlar hep devam etmiş ve ediyor. Değişen sadece yüzler ve tarihler olmuştur. Değişen konjonktürle birlikte sömürgeci devletlerin sayısı da artmıştır. Sömürgeci devletlerin sayıları arttıkça bu kadim topraklarda da kaos ve savaş daha çok derinleştirildi. Yapılmak istenen de aslında buydu.

Emperyalist ulus devletlerin amacı savaşı ve kaosu kendi topraklarından uzak tutarak kazanç elde etmektir. Bugün yürütülen politika yine aynı politikadır. Yol yöntem, tarih ve yüzler değişmişse de zihniyet aynı zihniyettir. Nasıl ki tarihte Kürt isyanlarının bastırılmasında sömürgeci devletler rol oynamışsa bugünde aynı rolü başka yüzler ve maskeler altında yürütülmekte. Bunun en somut örneği ise Rojava’da görüldü. Rojava’da başta Rusya, ABD olmak üzere Kürtlerin toprakları Türk devletinin eliyle işgal edildi. ABD ve Rusya piyon olarak kullandıkları Türk devletini Kürtlerin üzerine sürmüş ve Kürtlerin topraklarını işgal etmesine zemin hazırlamıştır. Bunun en somut örneği ise 2018’de işgal edilen Afrin gerçeğidir. Bugün Rojava devrmini yok etmeye çalışanların başında ise tarihten bugüne kadar sömürgeci devletlerin piyonluğunu yürüten Türk devleti ve iktidarları gelmektedir. Emperyalist devletlerin hamiliğini yapan Türk devleti aynı politikayla Kürtleri tarihten silmeye çalışmaktadır. Ancak Kürtler her dönemde büyük direnişle kendi gerçekliklerini ortaya koymuştur. Kürtlerin gösterdiği direnişler Kürt gerçekliğine yeni bir boyut kazandırmıştır. Kürt Özgürlük Hareketi verdiği mücadele ile Kürt hakikatini ortaya çıkarmıştır. Bugün bu hakikat bütün sömürgeci devletler ve soykırımcı Türk devleti tarafından görülmüştür. Türk devletinin gün geçtikçe katliamlarını şiddetlendirmesinin altında yatan aslında Kürt hakikatinin dünya halkları tarafından kabullenişidir. Bunun için faşist Türk devleti ve Saray iktidarı gözü dönmüş deli danalar gibi Kürtlerin bulunduğu her alana saldırmaktadır. Piyonluğunu en iyi yerine getirmeye çalışan Türk devletinin faşist AKP/MHP iktidarı boğanın kırmızı gördüğünde saldırma refleksinin geliştiği gibi barbar Türk devleti de Kürtleri gördüğü gibi katletmekte, soykırım ve işkencelerden geçirmektedir. Bütün planlarını Kürt halkının yok olması üzerinde yapmaktadır. Çünkü şu anda Türk devleti ve iktidarının kendi ömrünü uzatmak için elinde kalan tek kozu Kürtlerdir. AKP-MHP iktidarı Türkiye’de yaşayan halkları acıya, işkenceye, açlığa mahkûm etmiştir. Hem ekonomik hem siyasi alanda iflas etmiş büyük bir krizin içinde debelenmektedir.

AKP-MHP iktidarı kendi içinde parçalanmanın acısını yaşarken, kendine muhalefet partisi diyen CHP ise Kürtlerin katliamları için mecliste iktidarın kararlarını onaylamak için iki elini birden kaldırmaktadır. Bütün yargıyı kendi denetimine alarak hem savcı hem hâkim hem de avukatlık görevini yürüten iktidar ve saray soytarısı Erdoğan ve katliamcı heyeti, tarihten bugüne kadar işgal etmeye çalıştıkları Kürdistan’a gelerek, Türk devletinin piyonluğunu yapan KDP ile görüşüyor. KDP ise Kürt gerçeğini yok etmeye çalışan katliamcıların ayaklarına kırmızı halı sererek karşılıyor.

KDP’nin 19 Ocak’ta Irak’a resmi ziyarette bulunulan Türk Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Orgeneral Yaşar Güler’in içinde bulunduğu Türk heyetini kırmızı halıyla karşılaması Türk devletinin yeni plan ve projelerini desteklediğini gösteriyor. Emperyalist devletlerin piyonu olan Türk devleti ise kendi çıkarları için KDP’yi piyon olarak göreve getirdiği bilinen bir gerçektir. 2015’ten bu yana Güney Kürdistan toprakları Türk devleti tarafından işgal edilmektedir. Saray soytarısı Erdoğan’ın talimatıyla yapılan bombardımanlarda yüzlerce sivil katledilmiştir. 19 Ocak’ta Türk heyetinin yaptığı ziyarettin amacı ise ortadadır. Yeni yerler işgal etmek ve yeni katliamlar yapmak için geldikleri ortadadır. İşgalci Türk heyetinin her zamanki gibi ajandasında PKK’nin tasfiyesi ve Kürtlerin bulunduğu alanları işgal etme plan ve projeleri vardı. Bu planlar doğrultusunda Medya Savunma alanları, 74 kez katliama uğrayan Şengal’de yaşayan Ezidi halkı ve 25 yıldır Türk devletinin baskılarından dolayı göçe zorlanan Maxmur halkı bulunmaktadır. Türk devletinin ajandasından hiç çıkmayan Kürtler, bugün her alan kendi direnişlerini en yüksek seviyeye çıkartmıştır. Verilen direniş başta Türk devleti ve hegemon güçleri büyük bir kaygının içine koymuştur. Bunun içindir ki Başta NATO, ABD, Rusya, Fransa ve bölgede bulunan güçler topyekûn olarak bir saldırı haline geçmiştir. Amaç ise Kürt Özgürlük Hareketi ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigmasını engellemeye çalışmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz