Duran Kalkan: Heval Emine, gerillacılığı doya doya yaşadı

0
6

Duran Kalkan, 20 Nisan 2020’de Garê’de şehit düşen Emine Erciyes’e ilişkin değerlendirmesinde, Erciyes’in YJA Star Merkez Karargâh Komutanlığı ve HPG Komuta Konseyi’ndeki görevleri boyunca “özgürlük mücadelesinin sembollerinden biri” haline geldiğini söyledi. Kalkan, Erciyes’in Uluslararası Komplo’ya karşı yürütülen mücadelede ön saflarda yer aldığını, eğitimden sanata uzanan çok yönlü katkılarıyla “kadın özgürlük çizgisini pratikte büyüttüğünü” vurgulayarak zor dönemlerde dahi yılmadan, yaratıcı yöntemlerle mücadeleyi sürdürdüğünü belirtti.

Duran Kalkan’ın değerlendirmeleri şu şekilde:

20 Nisan 2020 tarihinde Garê’de şehit düşen Emine Erciyes, Ekin Amara ve Zin Zagros yoldaşların şehadetleri ilan edildi. Yoldaşları, tanıyanları, yoğun olarak tartışıyor. Basın, yaşam ve mücadelelerini kamuoyuna yansıtıyor. Gerçekten de bu yoldaşlar ne kadar tartışılsa, yaşam ve mücadele gerçekleri üzerinde ne kadar çok durulsa yeridir. Çünkü bunu hak ediyorlar.

Yaşamı dolu dolu yaşadılar. Varlıklarını özgürlük mücadelesine adadılar. Özgürlük hareketimizin başarılı neferleri oldular. Özgürlük mücadelemizin sembolleri haline geldiler. Bu esas üzerine biz de Emine, Ekîn ve Zîn yoldaşları yoldaşça sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz. Amaçlarını başarma ve anılarını yaşatma sözümüzü yineliyoruz.

HER KOŞULDA MÜCADELE ETTİ VE ÇOK BÜYÜK BİR EMEĞİN SAHİBİ OLDU

Emine yoldaş, diğer iki yoldaşın komutanıydı. YJA Star Merkez Karargah Komutanlığı üyesiydi. HPG Komuta Konseyi içinde yer aldı. Uzun süre gerilla saflarında mücadele etti, çalışma yürüttü. Yüzlerce, binlerce kadın özgürlük savaşçısı yetiştirdi. Sadece kadın savaşçıların eğitilmesiyle yetinmedi, erkek gerillaların da kadın özgürlük çizgisinde doğru bir ideolojik ve örgütsel kişilik kazanmaları, Apocu çizgide doğru gerillalaşmaları için çok büyük bir çaba harcadı.

Durmadı, dinlenmedi, yorulmadı. Gece gündüz demedi, zorluklara yenilmedi. Her koşulda mücadele etti ve çok büyük bir emeğin sahibi oldu. Hepimizin üzerinde emeği vardır. Özgürlük mücadelemize çok büyük değerler katmıştır. Bunlar temelinde her zaman anılacaktır. Özgürlük mücadelemizde sonsuza dek yaşayacaktır.

Emine arkadaşın yaşam tarihi anlatıldığında da herkes öğreniyor ki, Uluslararası Komplo’nun öncesinde Önderlik eğitimi gördü. Önderlik sahasında bulundu ve eğitim çalışmalarına çok aktif katıldı. Komplo’nun ayak seslerini hissederek kendini eğitti, hazırladı. Önder Apo’nun komployu hisseden, tehlikeleri ortaya koyan yaklaşımlarını derinden hissetti, anladı. Kendini bu temelde en zorlu mücadeleye, en tehlikeli görevlere hazırladı.

KOMPLOYA KARŞI MÜCADELENİN HER ADIMINDA KATKI SUNDU

Yaşamı boyunca da Uluslararası Komplo’ya karşı tereddütsüz bir mücadele yürüttü. İmralı işkence ve tecrit sisteminin parçalanması, yok edilmesi, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması, özgürlük mücadelemizin zafer kazanması için tüm yeteneklerini eksiksiz seferber etti. Büyük bir mücadele ortaya çıkardı ve komploya karşı mücadelenin her adımında belirgin yeri oldu, katkı sundu.

Emine yoldaş gerçekten de tek yanlı bir kişilik değildi, çok yönlü bir kişilikti. Apocu çizgiye tek boyutlu değil, bütünlüklü katıldı. Gerilla romantizmini doya doya yaşadı. En zor koşullarda bile gülmeyi, moralli yaşamayı bilen yoldaş oldu. Engellerin aşılmasında, zorlukların yenilmesinde yoldaşlara her zaman destek oldu, yardımcı oldu. Asla tereddüt, yılgınlık, zayıflık göstermedi.

Devrimci mücadeleye bütünlüklü katıldı. Komple bir devrimci kişilik ortaya çıkardı. Savaşçı olduğu kadar, gerillacı olduğu kadar, komutan olduğu kadar, yönetici olduğu kadar, örgütleyici olduğu kadar, tiyatro ve sinema sanatçısıydı da. Türkü söylüyordu, yazardı, şairdi, şiir yazıyordu.

TASFİYECİLİĞE KARŞI MÜCADELEYE ÖNCÜ DÜZEYDE KATILAN BİR KADIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISIYDI

Devrimci görevler neyi gerektiriyorsa ona göre hareket etmeyi bilen, her ortamda, her koşulda çalışabilen, üreten, yaratan bir kişilik oldu. Bu temelde de Uluslararası Komplo’ya karşı özgürlük mücadelemize gerçekten büyük değerler kattı. Uluslararası Komplo saldırıları karşısında diz çöken tasfiyeciliğe karşı tereddütsüz, bilinçli ve örgütlü bir tavır aldı, tutum koydu.

Asla bir tereddüt ya da zayıflık göstermedi. Tersine, tasfiyeciliğin erkek egemen zihniyet ve sistemle bağını, dolayısıyla tasfiyeciliğe karşı mücadelenin kadın özgürlük çizgisiyle ilişkisini çok erkenden, yeterli ve derinlikli bir biçimde görerek tasfiyeciliğe tepkiyle, öfkeyle değil, bilinçle, inançla, örgütlü bir şekilde tavır alan, mücadele eden, Apocu çizgide yürütülen mücadeleye öncü düzeyde katılan bir kadın özgürlük savaşçısı oldu.

Her türlü iktidarcı, devletçi sistemin, erkek egemen zihniyetin saldırıları karşısında dik durmayı, Apocu özgürlük çizgisinde mücadele etmeyi bildi. Hem gerçekleri ortaya koymada hem de gericiliği, tasfiyeci saldırıları, erkek egemen zihniyete dayalı baskıları tahlil ederek bunların karşısında onları boşa çıkartacak yaratıcı yol ve yöntemler bulmada öncü düzeyde bir katılımı oldu.

GERİLLANIN EN ZORLU ALANLARINDA YER ALDI

O zor dönemlerin, Uluslararası Komplo saldırılarının, İmralı işkence, tecrit ve soykırım sisteminin hareketimizi, halkımızı, özgür yaşamak isteyen herkesi derinden zorladığı dönemde, Kürdistan dağlarına yeni gelmiş, gerillaya yeni katılmış, özgürlük mücadelesinde henüz genç bir militan olmasına rağmen, hakkıyla katılmayı, her türlü tasfiyeci, gerici saldırılar karşısında sağlam durmayı, yerinde ve zamanında yaratıcı yöntemlerle mücadele edip sonuç almayı bildi. Paradigma değişimi karşısında, devletçi paradigmayı aşarak, demokratik toplum paradigmasını; kadın özgürlüğüne ve toplumsal ekolojiye dayalı yeni paradigmayı, Önder Apo’nun geliştirdiği temelde kavradı. Bu süreçte de komploya karşı mücadelede duruşu gibi çok yönlü, yaratıcı, etkili bir öncü kişilik sergiledi.

Bir yandan komploya karşı mücadelenin en aktif ve zorlu sahası olarak gerillanın en zorlu alanlarında yer aldığı gibi, diğer yandan komploya karşı mücadele ne istiyorsa, demokratik modernite paradigması nasıl bir devrimci kişilik gerektiriyorsa onların hepsini yaptı. Eğitimler yaptı, karargahlarda bulundu, yöneticilik yaptı. Dahası; ideolojik çalışmalara, gerilla zemininde sanatın, edebiyatın, şiirin gelişmesine büyük katkılar sundu. Gerçekten de yetenekliydi. Aslında yetenek herkeste var. Kişi için geriye kalan ne oluyor? Potansiyel olarak var olan yetenekleri ortaya çıkarmanın sanatını, gücünü göstermek oluyor Emine arkadaş bu gücü gösteren, gerillada öne çıkmış, tanınan, bilinen kişiliklerden biriydi.

Kendisinde potansiyel olarak ne varsa hepsini aktifleştirdi. Hiçbirini potansiyel olarak tutmadı. Önder Apo’nun sıkça eleştirdiği gibi potansiyel gücünü mezara götürenlerden olmadı. Tersine gerillacılığı doya doya yaşadı, devrimci militanlığın gereklerini yerine getirdi. Bütün yeteneklerini ayaklandırarak özgürlük mücadelesine, kadın özgürlük çizgisine kattı. Her şeyi denedi, her çalışmaya girdi.

DEVRİMCİ MİLİTAN ÖNCÜLÜK NE GEREKTİRİYORSA ONU YAPTI

El attığı, içine girdiği çalışmaların hepsinde de önemli sonuçlar aldı. Şimdi şiirleri okunuyor, yazıları okunuyor, oynadığı filmler izleniyor. Her şeyden önce mükemmel bir tiyatrocuydu. Oynadığı tiyatrolar izleniyor. Devrimci militan öncülüğü, toplumu eğitme ve bilinçlendirmeyi ne gerektiriyorsa, Emine arkadaş onu yaptı. Bu anlamda gerillanın askeri olarak derinleştiği kadar, ideolojik ve sosyal olarak da gelişti. Gerilla öncülüğünün toplumu eğitici düzeyde ürünler verip topluma öncülük etmesinde çok değerli katkıları oldu. Böyle yaratıcı, etkili bir çaba yürüttü.

Süreç zorlu bir savaşı gerektirdi. Örneğin, 1 Haziran 2010 strateji değişimiyle, Devrimci Halk Savaşı stratejisiyle, gerillanın özgürlük hareketimizin mücadele ettiği döneme girildi. Emine arkadaş gerilla savaşçılığı ve komutanlığına en önde, en zorlu alanlarda katılım gösterdi. Zagrosların asi coğrafyasında tüm yeteneklerini ayağa kaldırarak, bütün enerjisini seferber ederek gerillacılık yaptı.

Cîlo, Çarçela gibi zor coğrafyalarda dolaştı, her yerde gerillanın iz bırakmasını sağladı. Etkinliğini geliştirdi, faşist, sömürgeci, soykırımcı saldırılara karşı etkin mücadele etmesini, öncü düzeyde katılım göstererek sağladı. Güç kattı, destek verdi. 24 Temmuz 2015’te başlayan topyekun faşist, soykırımcı özel savaş saldırısı karşısında çalışma, mücadele alanını daha da genişletti. Savaşla birlikte eğitimi ve yönetimi birlikte yürüttü.

Zorluklar var, engeller var, düşman saldırıları yoğun, mücadele edilemez, demedi. Tam tersine saldırılar ne kadar yoğun oluyorsa Emine arkadaş da çabasını o kadar büyüttü, geliştirdi, derinleştirdi. Asla zayıflık göstermedi, geri çekilmedi. Tam tersine mücadele neyi gerektiriyorsa tereddütsüz onu yaptı. HPG komutanlığında, akademilerde, YJA Star Merkez Karargâh Komutanlığı’nda uzun süre çalışmalar yürüttü. Hem komutanlık hem de eğitimcilik yaptı. Yüzlerce kadın ve erkek gerillanın eğitimine güç verdi. Savaşın “çöktürme eylem planı”na temelinde düşman saldırıları olarak gelişimi karşısında, bu saldırıların kırılması ve Önder Apo’nun özgürlüğünün sağlanması temelinde yürütülen devrimci hamlelerde öncü rol oynadı. Özgürlük mücadelemizin gerilla savaşının her alanında görev ve sorumluluk üstlendi, yer aldı, çalışma yürüttü ve önemli değerler kattı.

EN ZOR ORTAMLARDA BİLE GÜLMEYİ BAŞARAN OLDU

Emine arkadaş gerçekten doğru anlaşılmaya değer bir kişiliktir. Dar, yüzeysel yaklaşım doğru olmaz. Hiçbir zaman umutsuz, inançsız, zorluklar karşısında yılgın olmadı. En zor ortamlarda bile gülmeyi başaran oldu. Her zaman yaratıcı düşündü. Dogmatizme, kalıpçılığa, tutuculuğa karşı oldu. Liberalize olma, ideolojik ölçüler ve mücadelede zayıflamaya karşı hep tutum aldı.

Apocu çizginin ve kadın özgürlük öncülüğünün ideolojik, örgütsel ve eylemsel alandaki gereklerini yerine getirmek için bir duruşun sahibi oldu. Bêrîtanların, Zîlanların, Egîdlerin, zindan direnişçilerinin izinden yürüdü. Bu çizgiyi eksiksiz temsil eden, pratikleştiren bir militan olmayı başardı. Gerillada yenilenmeyi, derinleşmeyi, ideolojik, sosyal, kültürel boyut kazanma, gerillacılığı dar askeri çatışma olmaktan çıkararak topyekûn bir mücadele, ideolojik, örgütsel ve eylemsel bir mücadele anlayışını geliştirdi. Böylece gerillanın özgür yaşamı en zengin haliyle yaşaması için hem mücadele etti hem de gerçekten buna öncülük etti. Örnek, sembol bir militan oldu. Böyle olmayı başaran sayılı kişiliklerden bir tanesi oldu. Onu tanıyan, yaşayan herkes bunu ifade eder.

ÖZGÜR KADININ YAŞAM GÜCÜ EMİNE ARKADAŞIN KİŞİLİĞİNDE ÇOK NETTİ

Biz de uzun süre Emine arkadaşı tanıdık. Uluslararası Komplo’ya karşı mücadelenin hemen her döneminde; gerilla ortamında, ideolojik çalışmalarda, sanat ve edebiyat alanında, Zagros’taki savaşta, ana karargahtaki görevlerinde birlikte yaşama imkanı bulduk.

Şunu gördük: Özgür kadının yaşam gücü, yaratıcı ve çözüm gücü Emine arkadaşın kişiliğinde ve mücadelesinde çok netti. En zor ortamlarda, en sıkıntılı durumlarda bile nasıl çözüm yolu, çıkış bulduğunu yaşayarak gördük. Bu nedenle onun kişiliğini, devrimci öncülüğünü, öncü gerillacılığı iyi tanımak, anlamak gerekiyor.

Genel anlamda diyebiliriz ki; Emine arkadaş kadın özgürlük çizgisini anlayarak, inanarak yaşadı ve mücadeleye dönüştürdü. Kadın özgürlük hareketinin vurucu gücü, ideolojik öncü gücü olan YJA Star öncülüğünün, PAJK militanlığının seçkin örneklerinden biri haline geldi. Önder Apo’nun geliştirdiği Jineolojiyi derinden özümsedi. Kavrayış düzeyi çok yüksekti. Hisleri, duyguları derindi. Olay ve olguları çok yönlü değerlendirme gücü vardı. Emine arkadaşın diyalektiği güçlüydü. Olayları birbirine bağlama, doğayla toplumu birleştirme, yaşamı anlamlı kılmada çok güçlü bir düşünce düzeyi, ifade etme tarzı ve yaşam özellikleri vardı. Bunları her ortamda, her fırsatta gösteriyordu ve bununla Kadın özgürlük mücadelesine duygu, düşünce, bilinç ve eylem olarak büyük değerler kattı.

Bêrîtanların, Zîlanların, Saraların, Delallerin geliştirdiği öncü kadın militan kişiliğinin en seçkin izleyicilerinden biri olmayı başardı.

Emine arkadaş, Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle ruhtan, yaşam olarak derinden bütünleşmeyi bildi. Kürdistan coğrafyasıyla, dağıyla, kadınıyla, toplumu ve halkıyla en sıcak, en derin duygu bağları kurdu. Yaşamını onlarla bütünleştirmeyi bildi. Bu temelde Kürdistan’ın özgürlük mücadelesinin yaratıcı, öncü, seçkin militanlarından biri oldu. Apocu özgürlük çizgisini doğru anlayan ve uygulayan bir öncü militan olmayı başardı. Bunu yaşamıyla gerçekleştirdi.

TÜRKİYE HAKLARININ ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN DE MÜCADELE ETTİ

Emine yoldaşın, Haki Karer ve Kemal Pir çizgisinde bilinçli ve inançlı yürüme durumu da vardır. Bu yönüyle ele alıp değerlendirmek, anlamaya çalışmak doğru ve yararlı olur. Haki ve Kemal yoldaşların “Türkiye halklarının özgürlüğü, Kürt özgürlüğünden geçer” ilkesini derinden anlayan, katılan ve bu temelde bu ilkeyi hayata geçirmek ne gerekiyorsa, onu başarı çizgisinde yapmayı esas alan öncü bir militan oldu.

Böylece kadın özgürlüğü ve Kürt halkının özgürlüğü için mücadele ettiği kadar, Türkiye halklarının özgürlüğü ve demokrasisi için de mücadele etti. Türkiye halklarıyla Kürt halkının özgür ve demokratik kardeşliği için köprü olmayı başardı. Halklar arasında sağlıklı bir kardeşlik köprüsü kurdu. Farklı uluslardan, halklardan kadınlar arasında özgürlük köprüsü, gönül köprüsü kurmayı sağladı. Böylece Kürt özgürlüğü, kadın özgürlüğü kadar Türkiye’nin demokratikleşmesi için de mücadele etti. Bu boyutuyla günümüz açısından anlaşılması büyük önem taşıyor.

Önder Apo’nun yürüttüğü barış ve demokratik toplum süreci de Emine arkadaşın yürüttüğü çizgiye denk düşüyor. Onu pratikte hayata geçirmeyi ona ulaşmayı ifade ediyor.

Önder Apo’yla tanıştıktan sonra önderlik gerçeğine katılımı, Apocu çizgide yürüyüşü işte böyle bir bütünlüğe ve birliğe dayanıyor. Bunu son derece anlayarak bilinçli, inançlı ve etkili olmasını ifade ediyor. Emine Arkadaş böyle bir mücadele yürüttü.

Yanında bulunan yoldaşlar da her zaman ona inandılar, güvendiler. Mücadeleyi doya doya yaşayarak yürüttüler. Hiçbir zaman sıkıntı ya da karamsarlık yaşamadılar. Çünkü gerçekten de bir çözüm gücüydü, aydınlatma gücüydü. Zorlukları, engelleri yenme, aşma için ne gerekiyorsa bunu bilme gücüydü. Bu anlamda Apocu özgürlük çizgisini anlamak kadar, derinliğine, bütünlüğüne çok yönlü olarak anlamak kadar, yaratıcı tarz, üslup ve yüksek bir tempoyla uygulamayı da bildi.

Önder Apo, özgürlük mücadelemizi her zaman bir maraton koşusu olarak ifade etti. Emine Arkadaş bu maraton koşusunun en bilinçli, en inançlı, en coşkulu, heyecanlı, en istekli öncü militanlarından biri olmayı başardı. Hem de bunu kısa sürede de değil, onlarca yıla sığdıracak kadar, 24 yıla taşıyacak kadar uzatarak sürdürmeyi bildi. Bu anlamda kadınların, Kürt gençlerinin ve halkının büyük öncüsü, özgürlük sembolü olmayı başardığı kadar, Türkiye halklarının da özgürlük sembolü ve öncüsü olmayı başardı.

Bu temelde bir kere daha Emine yoldaşı, birlikte şehit düşen Ekîn ve Zîn yoldaşları yoldaşça sevgi, saygı ve minnetle anıyorum. Bu yoldaşların her zaman Kürt halkının, Türkiye halklarının ve tüm kadınların özgürlük mücadelesinde sonsuza kadar yaşayacaklarını belirtiyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz