KJK Koordinasyonu, “Bakurê Kurdistan ve Türkiye’de, 31 Mart tarihinde gerçekleşen yerel yönetim seçimlerinde halkımızın, kadınların ve demokrasi güçlerinin yüksek, yenilmez ve direngen irade ile kazandığı tarihi zaferi özgürlüğe olan inanç ve tutkumuz ile kutluyoruz. Bu kazanımın sadece belediye seçimi ile sınırlı olmadığını, Kürt halkının hakları ve özgürlüğü noktasında ortaya koyduğu tutum olduğu açıktır. Kadınların öncülük ettiği ve damgasını vurduğu bir seçim süreci yaşandı. Yine analarımızın, çocuk, genç, yaşlı, tüm halkımızın büyük bir emek, çaba ve moral üstünlükle yürüttüğü örgütlü bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkan bir başarıdır. Bu süreçte sorumluluk üstlenen ve emeği geçen herkesi kutluyoruz” dedi.
KJK açıklamasında, “8 Mart eylemlerinde ortaya çıkan örgütlü kadın iradesi, duruşu, Newroz kutlamaları ile zirvesel bir halk duruşuna dönüştü. Halkımızın bu duruşu, 31 Mart yerel yönetim seçimleriyle de politik tutum ve kendini yönetme hakkı noktasında bir irade beyanına dönüştürdü. Tüm bu sürece “Biji Serok APO” ve “Jin Jiyan Azaî” sloganları ve duruşu damgasını vurdu. Şırnak’ta tüm kamuoyunun gözleri önünde kitlesel olarak, adeta gövde gösteri yaparak, irade gaspında bulunan Türk işgal ordu ve polis güçlerinin yüzüne karşı yaşlı bir amcanın haykırdığı “Konuş, sen kimsin” sorusu halkımızın yürüttüğü mücadele ve direniş sürecinin özeti, tutumu ve duruşudur. Bu tutumu kutluyoruz, saygı ile selamlıyoruz” denildi.
ÖZGÜR KADIN DURUŞU KAZANDI
KJK Koordinasyonu açıklamasında şunlar belirtildi:
“Onlar işgal ordusudur ve Kürt halkının düşmanları olduklarını açık ve aleni olarak beyan etmek üzere irade gaspında bulunanlardır. Onlar soykırımcı, katliamcı, inkârcı, imhacı ve irade tanımaz faşizm temsilcileridir. Bir kez daha, çok daha açık, pervasızca ve aleni bir tarzda AKP/MHP iktidarının Kurdistan’da, halkımızın iradesini gasp etmek üzere gönderdiği bindirilmiş kıtalar ile irade gaspında bulundu. Kurdistan’da seçim, ordu, polis kuşatmasında ve tehdit atmosferinde yapıldı. Şırnak Bitlis, Kars başta olmak üzere, özellikle küçük sınır ilçeleri ve beldeleri ordu kışlası haline getirilmiş durumdadır, seçim bu kışlaların etkisi ve korku çemberinde yürütüldü. Tüm bu süreci JİTEM ittifak güçleri birlikte örgütledi ve yürüttü.
JİTEM ittifak güçleri ve faşizm hedefine, Kürt kadının örgütlü mücadelesi, duruşu ve eşit temsilini koydu. Eşbaşkanlık sistemi ve eşbaşkanlar özel olarak hedefe konularak, tehdit edildi ve saldırılara maruz bırakılarak, geri adım attırılmak istendi. JİTEM ittifakı, ihanetçi/işbirlikçi Kürtlerinin desteği, katkısı ve propagandası eşliğinde bu saldırı sürecini yürüttü. Özellikle Hüda-Par adayının “kadınlar çarşaflarının rengini kendileri seçmekte özgürler karışmıyoruz” dediği Batman’ı kadın belediye başkanın alması ise bu işbirlikçi, katil ve kadın düşmanı kesimlere de en anlamlı cevap olmuştur. Kadınlar, gençler başta olmak üzere halkımız yüksek emek, çaba ve örgütlü duruş ile tüm bu saldırıları etkisiz kıldı, seçimlerde kadın adaylara destek vererek, gerekli yanıtı verdi. Örgütlü Kürt kadın iradesi ve mücadelesi karşısında JİTEM ve DAİŞ ittifakı, irade gaspı için yaptığı büyük hukuksuzluk ve hırsızlıklara rağmen, bir kez daha büyük hezimet ve yenilgi yaşadı. Faşizm kaybetti. Örgütlü, özgür kadın duruşu ve tutumu kazandı. Özgür kadın çizgi duruşunu sahiplenme noktasında halkımızın ortaya koyduğu tutumu selamlıyor ve halkımızla büyük gurur duyduğumuzu belirtiyoruz. Bu gururu ve mutluluğu dört parça Kurdistan ve yurt dışındaki halkımızın ortak duygusu olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki yıllara etkisinin büyük olacağını da biliyoruz.
ÖRGÜTLÜ MÜCADELE VE DİRENİŞİN AŞAMAYACAĞI HİÇBİR ENGEL YOKTUR
Bir kez daha ve çok net olarak gördük ki, kolektif, örgütlü mücadele ve direnişin aşamayacağı ve yenilgiye uğratmayacağı hiçbir engel yoktur. Yine örgütlü irade ve mücadele her türlü saldırıyı kırarak, başarmanın yegâne ve vazgeçilmez yoludur. Süreç devam etmektedir. Faşizm büyük bir darbe aldı ve baş aşağı gidişi başladı. Faşizmi tümden yenilgiye uğratmak için daha bütünlük ve güçlü bir mücadele sürecinin bizi beklediğinin farkında olarak, direniş ve mücadelemizin yükseltmemiz gerekiyor. Gasp edilen yerleri geri almak için mücadelemizi kesintisiz bir biçimde sürdürelim. Aynı zamanda faşizmin gerçekleştirdiği planladığı yeni işgal ve soykırım saldırıları karşısında serihildan tarzında örgütlü bir mücadele ve direniş süreci bizi beklemektedir. Kadınlar ve gençleri, bu saldırılar karşısında direnişi büyütmeye, örgütlü duruş ve tutum ile cevap vermeye çağırıyoruz.
Türkiyeli tüm kadınları özgür, eşit temsil, yine faşizm ve erkek egemen zihniyet, uygulamalar ve saldırılar karşısında mücadele ve direnişi ortaklaştırmaya çağırıyoruz. Özgürlük ve demokrasi hepimizin ortak sorumluluğunda ve mücadelesi mümkün hale gelir. Kadın özgürlüğü, yerel ve evrensel ortak kadın direnişi, duruşu ve mücadelesi ile başarılır. Bu seçim sürecinde kadınların ortaya çıkardığı politik kazanımları da bu perspektif temelinde bir kazanım olarak görmek ve sahiplenmek hepimizin ortak görevidir.
Direnen, mücadele eden kadınlar ve halklarımız kazandı. Kutluyoruz, yeni başarılara vesile olmasını diliyoruz.”