KEMAL SÖBE
Nasıl bir dünya ve insanlık var ki, Kürtler bombalanırken, ulusal varlıkları yok sayılırken, TC’nin zulmü altındayken sesleri çıkmıyor ve ortada yoklar. Yanlış anlaşılmasın, Filistin’e yapılan saldırılara karşı çıkmasınlar, ses çıkarmasınlar demiyoruz. Biz Kürtler, Filistinlerin ve ezilen bütün halkların yanındayız ancak dünya, Kürtlerin yanında değil, özellikle devlet-iktidar dünyası Kürtlere yapılan saldırıların arkasında duruyor ya da ses çıkarmıyor. AKP-MHP faşistleri ve sözde Müslümanlar, Filistin’e sözde sahip çıkma adına birbirleriyle yarışa girmişler. Filistin’de bir tane Gazze var ama Kurdistan’da kırk tane Gazze var yani bütün Kurdistan Gazze olmuş ama dünya kör, sağır ve dilsiz kalmış. Öyle ya, Kürtler kimin umurunda çünkü ulus olarak kabul edilmiyorlar, ulus olarak kabul edilmediklerine göre, yaşam hakları yok ve her şey mübah görülüyor. Devlet Bahçeli, faşisti, Filistin’e bomba yağdıranlara insan demek mümkün mü? diyor.
Bizce de Filistin’e bomba yağdıranlar insan değil vampir ve canavarlar ama Kurdistan’a bomba yağdıranları hangi kategoriye koymak gerekir? Yani Kurdistan’a bomba yağdıranlar insan mı oluyorlar? Filistin’e yapılan saldırılara karşı çıkan çarşaflı Müslüman hanımlar ve sakallılar Kürtler için neden ses çıkarmıyorlar? Ses çıkarmak şurada dursun, Kürtleri terörist olarak görüyorlar, Kürtçe konuştuklarında saldırıyorlar, Kürt olarak bile kabul etmiyorlar. Filistin söz konusu olduğunda insan olduklarını hatırlayanlar, Kürtler söz konusu olunca insanlıklarını ve Müslüman olduklarını unutuyorlar. Türkiye’deki devlet siyasetçilerinin, Filistin hakkında konuşmaları ve savunuyorlarmış gibi görünmeleri politik oyunlardır ve Filistinlerin üstüne bomba yağdırılmasını hiçte umursamıyorlar. Kelin merhemi olsa kendi kafasına sürer misali, Türkiye önce, Kürtlerle olan sorunlarını çözsün ve Filistin’e arabulucu olmayı bıraksın. Filistinlilerin ayrı bağımsız devletleri olsun diyenler, Kürtleri ulus olarak bile kabul etmiyorlar, ana dillerinde eğitime bile izin vermiyorlar. Kaldı ki Filistinlilerin ulusal ve kimliksel bir sorunları yoktur ve özerk bir devletleri var. Buna rağmen Filistin’de ve İsrail’de savaş ve kan bitmiyorsa orada devlet ve iktidar sorunu var demektir.
Aksi durumda, yarın öbür gün, birileri kendileriyle Kürtler arasında arabulucu olurlar. Demokrasisi olmayanların, başkaları için arabulucu olma güçleri olmaz. İsrail’de bir Yahudi, bir Filistinli Araba, Arapça konuşma diye zulmetmiyor, saldırmıyor. İsrail, Filistinlilerin ulusal varlığını inkâr etmiyor. Bir Arap, İsrail TV’lerinde Arapça konuşabiliyor. Türkiye’de Kürtlerin, TV’lerde Kürtçe konuşmalarına izin verilmiyor. Türkiye’de, Filistin için demokrasi ve hak isteyenler, önce, Kürtlere nasıl davrandıklarına baksınlar belki insan olmaları gerektiğini anlarlar ve önce Kürtlerin haklarını savunurlar. Kürtleri ezenlerin Filistinleri savunmaları bir sahtelikten başka bir şey değildir. Sol-sosyalist kesimlerin bir bölümü bile, Kürtlerin sorunlarıyla ilgilenmiyorlar ama dünyanın her yerindeler. Böylelerine sahte sol-sosyalistler diyoruz. Gözlerinin önündeki bir halkın yol edilmek istendiğini ve soykırım altında olduğunu göremeyenler, uzaklardaki halkları nasıl görüyorlar anlamış değiliz. Türkiye’de birçok çevre aslında böyledir.
Dünyaya karşı duyarlı Kürtlere karşı ise düşman ya da umursamaz oluyorlar. Kendi sorunlarını çözmeyenler başkalarının sorunlarını çözmede ne derece dürüst ve samimi olabilirler? Türkiye en zor zamanlarını yaşıyor ve Suriye’den sonra, sıranın kendisine geleceğini bilmiyorlar gibi hareket ediyorlar. Türkiye kendi sorunlarını çözmezse ve Kürtlerle barışmazsa eninde sonunda bir iç savaşa sahne olacaktır. Bakalım o zaman kimler Türkiye’ye arabulucu olacak. Türkiye’nin sözde siyasetçileri, Türkiye’de hiçbir sorun yokmuş ve her şey çok iyiymiş gibi hareket ediyorlar. Oysaki durum çok ciddidir ve Türkiye, her geçen gün uçurumun kenarına daha çok yaklaşıyor. Türkiye’de, gerçek tende çok cahil ve eğitimsiz bir toplum yaşamaktadır. Kendisini kusursuz ve pirüpak görmek, hiçbir sorunu olmadığını düşünmek ve sorunlarının olduğunu kabul etmemek en büyük sorundur. İşte Türkiye’nin en büyük sorunu budur. Türkiye devlet aklına göre, Türkiye’de hiçbir sorun yok ve var olan sorunlarda dış güçlerin oyunlarıdır. İşte bu devlet aklı, Türkiye’yi perişan etmiştir.
Her bakımdan verimli olan bir coğrafyada insanlar, büyük bir yoksulluğun pençesindeler. Çünkü aklın-mantığın, demokrasinin olmadığı bir ülkede her şey heba olur. En büyük değer akıl-mantık ve demokrasidir. Bu değerlerin olmadığı bir ülkedeki maddi değerlere, farelerin buğday ambarına saldırması misali her kötülük olur ve nitekim oluyor da. Dünyada, herkesin gözleri önünde, yolsuzluk yapan, rüşvet yiyen, devletin parasını yiyen ve kimsenin de ses çıkarmadığı hatta alkışladığı ülke neresidir derseniz? Türkiye’dir derim. Bu denli kirlenmiş bir siyasetten ve devlet aygıtından Kürtlere insani yaklaşım beklenmez. Kürt, Kürtçe müzik yapıyor ve şarkı söylüyor diye saldır ve öldür, sonrada Filistin’e insani yardımdan bahset. Hadi şurdan sahtekârlar, Yezitler. Elli milyon Kürt halkının ulusal varlığını kabul etmeyenler, önce insan olup olmadıklarına baksınlar sonra Filistin’e insani yardım ve destekten söz etsinler…
