Kemal SÖBE
Kürtleri bir ulus olarak görmeyenler, Kürtlerin anadilde eğitimini kabul etmeyenler, Kürtçeyi bir dil olarak görmeyenler, Kürt oyları hakkında konuşma hakkına sahip değiller. Bazı aklı eksikler, hala muhafazakar Kürtler diye, zırvalıyorlar. Kürtler, muhafazakar değiller, Kürtler yeni bir yaşamsal çizgi ve duruş kazanmış durumdalar. Kürtler, devrimci-demokrat bir kimlik sahibi oldular. Dolayısıyla, inkarcı sistemin sözcülerinin onlarca yıl dayatmış oldukları muhafazakarlığın etkisinden çıktılar. İnkardan beslenenler, her gün Kürt oylarını konuşuyorlar, Kürtler hakkında kararlar alıyorlar. Bir taraftan da, Kürt sorunu yok diyorlar, anadilde eğitim olmaz diyorlar. Tek tek nakaratları papağan diliyle devam ediyor. Bundan otuz yıl öncesine kadar, Kürt yoktur diyenler, şimdi Kürt oylarından söz ediyorlar. Kürt oyları seçimlerde kilit rol oynayabilecek kadar önemliyle, Kürtler, Türkiye’nin kaderini çizecek bir halk haline gelmiş demektir.
Düne kadar yoktur diyen bir milletin, bugün, seçimlerde belirleyici ve kilit rolde olan bir milletin oylarının hesabını yapıyorlar. Kürt diye bir millet yok diyorlardı. Şimdi de sözde Kürt var diyorlar ama Kürt sorunu yok diyorlar. Kürtler kendi ulusal kimliklerinin, dillerinin, varlıklarının kabulünü istiyorlar, eşit ulusal haklar temelinde, demokratik cumhuriyetin sınırları içinde kendi kimlik ve kültürleriyle yaşamak istiyorlar. Bundan daha makul bir çözüm olmaz. Kürtler kendileriyle başka halklar arasına ne sınır, ne duvar, ne gümrük ne de tel örgü koymak istiyorlar. Yani katı ulus devlete ait ne kadar geri, katı özellik varsa hepsini ret ediyorlar. Bu siyasal çizgi demokratik ulus paradigması-çizgisi olup, Ortadoğu halkları için hem kurtuluşun tek yoludur hemde emperyalizmin ve uşaklarının saltanatını çökertecek tek siyasi çizgidir ve bu çizgiye halkların ekmek su kadar ihtiyaçları var.
Bu çizginin Türkiye’de yaşamsallaşması bütün Ortadoğu’da etkili olur ve bölgeye yeni bir sistem kazandırır. Bölgenin uzun yıllardır böyle bir sisteme ihtiyaçları var. Halkların böyle bir siyasi çizgiye ihtiyaçları olduğunun tahlilini en iyi yapan ve çözüm üreten, Kürt Halk Önderi Öcalan’dır. Bilindiği gibi, uluslararası komplo, emperyalistler tarafından bu çizgiye karşı yapıldı. KDP de emperyalizmin Kürtler içindeki ayağı olduğu için, Türkiye ile KDP’yi yan yana getirerek, PKK’ye karşı savaştıranlarda bu emperyalist güçlerdir. Kürt inkarı, sadece Türkiye’nin tek başına yaptığı bir şey değil. Emperyalist ülkelerin hepsi, ekonomik ve siyasi çıkarlar karşılığında bu inkarı destekliyorlar. Emperyalistler eğer Kürt inkarını desteklemeselerdi, Türkiye şimdiye kadar, Kürt inkarını sürdüremez, Kürt sorununu çözmek zorunda kalırdı.
Kürtler ulusal ve demokratik bilince sahipler. Kimse Kürt oyları üzerinde hesap yapmasın. İnkarcı yandaş medyada her gün, Kürt oyları üzerinde hesaplar yapıyorlar, kararlar alıyorlar. HDP’nin kapatılması için, Yargıtay başsavcısı, AYM’ye tekrar dava dosyası gönderdi. Siz hem bir halkın siyasi iradesini kapatmak isteyin hemde Kürt halkının oylarında söz edin! Utanmazlığın daniskası. Bunlar Kürt oylarını bakkaldaki ekmek peynir sanıyorlar herhalde. Hala eski kafa, eski zihniyet. Yapılan kamuoyu anketlerinde, HDP’nin kilit parti olduğu ortaya çıkıyor. Kürtlere karşı her bakımdan yenilen inkarcı zihniyet, bu yenilgiyi HDP’yi kapatarak ve yüzlerce deneyimli siyasetçiye siyaset yapma cezası vermek isteyerek gidermek ve Kürt halkının oylarına, yıllar önce olduğu gibi konmak istiyorlar. Bir halkın ulusal varlığını kabul etmeyecekler ama o halkın oylarının hesabını yapacaklar, o halk hakkında kararlar alacaklar. Bu durum kadar ahlaksızca birşey olamaz.
Kürtlerin, ulusal bilince sahip olduklarını, devrimci demokratik bir değişim yaşadıklarını ve bu değişim rüzgarıyla Türkiye’yi ve Ortadoğu’yu değiştirmek istediklerini anlayamıyorlar. Hala yıllar önceki alavere dalavere Kürt memed nöbete zihniyetiyle hareket edip, oy avcılığı yapmak istiyorlar. Siz önce demokratikleşin, Kürt sorununu, işçilerin ve köylülerin emek ve aş, iş sorununu çözün, yoksulluğu ortadan kaldırın, devleti mafya ve çetelerden temizleyip demokratikleştirin, sonra oylardan söz edin. Böyle devam ederse, değil Kürt oyları, Türk oylarını da alamayacaksınız. Çünkü Türk halkıda artık bu hayat pahalılığını, yoksulluğu, işsizliği, zamı, zulmü, ve mafyalaşmayı kaldıracak durumda değildir. Türkiye dünyaya rezil olmuş, hırsız ve mafya-çete partileri her gün TV’lerde Kürt oylarında söz ediyorlar. Kürtleri ulus olarak kabul etmeyenler, Kürtlerin anadilde eğitimini kabul etmeyenler, Kürt oylarında söz etme hakkına sahip değiller, hadlerini bilsinler. Kürt halkı hangi partiye oy vereceklerini bilecek kadar eğitimli ve örgütlü bir halk olmayı başarmıştır. Ama inkar siyaseti ve mafya-çete partileri-oy avcıları hala siyasi rant peşindeler.