Silopi’de 4 Ocak tarihinde 2 yol arkadaşıyla beraber 19 kurşunla katledilen Fatma Uyar, yüzündeki gülüşü ve direnişi ardından kalanlara bıraktı. Fatma’yı anlatanlar, esmer yüzünde yansıyan direngen ruhun kendilerine yol olduğunu söylüyor.
Tarih 4 Ocak 2016, 19 kurşunla esmer bir kadının bedeninde akan kanlar direnişin topraklarına döküldü. Fatma Uyar doğup büyüdüğü toprakların sınırında birlikte yol aldığı arkadaşları Sêvê Demir ve Pakize Nayır ile 19 kurşunla susturulmaya çalışıldı. Gecenin zifiri karanlığı aydınlığa bırakırken esmer yüzü yıldızlara göz kırptı. Hayalleri, direnişi en çokta gülüşü yoldaşlarına miras kaldı.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde katledilen 3 Kürt kadın siyasetçilerden biri olan Fatma Uyar, 7 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak 28 Ağustos 1988 yılında Gabar eteklerindeki Duhok köyünde dünyaya gelir. Fatma’nın doğumundan sonrasında ise ailesi bugünde oturdukları Şırnak kent merkezine taşınır. 2000’li yıllarda burada siyasal mücadele ile tanışarak kendisini mücadele alanlarına katan Fatma, ilk olarak gençlik mücadelesinde aktif çalışmalarda yerini alır.
2009 yılında tutuklanarak cezaevine gönderilen Fatma, 5 yıl boyunca tutuklu kalır. Fatma bir buçuk yıl Mardin Cezaevi’nde kaldıktan sonra Siirt Cezaevi’ne sürgün edilir. Siirt Cezaevi’nde de 3,5 yıl kalan Fatma sonrasında tahliye edilir. 2010 yılında tahliye olduktan sonra çalışmalara dönen Fatma, katledilmeden iki ay önce Silopi’de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Kongreya Jinên Azad (KJA) çalışmaları içerisinde yer alır. Katledilişinin 6’ncı yılında Fatma’yı çalışma arkadaşı Tevgera Jinên Azad(TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Genel Meclis üyesi Asuman Külter, ve annesi Hatice Uyar anlattı.
‘Fatma 11 yaşındayken mücadeleye katıldı’
11 yaşında mücadeleye katılan Fatma 5’nci sınıfta okulu terk eder. Fatma’nın çocukluğunu göremediğini söyleyen annesi Hatice o süreçleri şu sözlerle dile getiriyor: “Fatma küçük olmasına rağmen çok akılı bir çocuktu. Konuşmalarını dinlediğimde çok hoşuma gidiyordu. Daha sonra farklı şehirlerde çalışmaya başladı. Bir gün bizim eve baskın yapıldı, o süreçte Fatma evde değildi. Daha sonra gözaltına alınıp, tutuklandı. O zaman Mardin cezaevinde kalıyordu. Fakat daha sonra babası da tutuklandı, onu da Mardin cezaevine gönderdiler. Ama kızım oradan Siirt Cezaevine sürgün edildi. 5 yıl tutuklu kaldı, tahliye edildikten sonra bir yıl evde kaldı ve çalışmalarına geri döndü. O zaman Serhat bölgesinde çalışmalarda yer alıyordu. Orada da kızımı gözaltına aldılar fakat daha sonra serbest bırakıldı.” “Elinden geldiği kadar arkadaşlarına ve halkına bir şeyler yapmaya çalışıyordu” sözleriyle Fatma’yı anlatan annesi, Fatma’nın çocukken bile toplumsal düşündüğünü dile getiriyor. Fatma’nın disiplinli ve fedakar yönünü annesi şu şekilde anlatıyor: “Büyük bir aşkla mücadeleyi yürütüyordu. Güçlü bir irade ve sözüne bağlıydı. Fatma hiçbir zaman kendi mutluluğu için uğraşmazdı. Çok disipliniydi. Kızım ve iki arkadaşı davaları için canlarını feda ettiler. Onun arkadaşlıkları çok güçlüydü. Arkadaşları için çok fedakâr biriydi. Elinden geldiği kadar arkadaşlarına ve halkına bir şeyler yapmaya çalışıyordu.”
‘O vahşet unutulmaz’
Fatma’nın 2 arkadaşıyla beraber katledildikleri akşamı ise Hatice şu cümlelerle dile getiriyor: “Benim için üçünün bir farkı yoktu. Bu mücadele için yaşamını yitiren herkes benim çocuğumdur. Katledildikleri akşam saat 22.00 gibi beni aradı. ‘Anne hakkını helal et’ dedi. Ben onun bunu söylemesinden sonra sessizce oturup ağladım. Daha sonra sabah tekrar beni aradı ‘Eğer sağ olursam seni tekrardan ararım, aramasam bil ki sağ değilim’ dedi. Daha sonra onların şehit düştüğünü öğrendik. Onları Şırnak’ta defnettik. Kızımın cenazesini gördüğümde uyumuş gibiydi. Onu defnetmeden önce eline kına yaktım. Bizim çocuklarımız hakikat yolunda şehit düştüler. Onlar kötü yolda değillerdi. Bizler yaşayana kadar onların mücadelesini devam ettireceğiz. Failler ceza alana kadar durmayacağız. Çocuklarımızın dosyaları kapatıldı. Bu adaletsizliği kabul etmiyoruz. Bu davanın arkasında olmaya devam edeceğiz. O vahşeti asla unutmayacağız”
‘Devlet bilinçli şekilde onları hedef aldı’
Fatma’nın yol arkadaşı Asuman Külter ise tanıştıkları dönemi ve devraldığı mücadeleyi şu sözlerle anlatıyor: “Fatma çok disiplinli bir arkadaştı. Sorumluluğunu aldığı her işi yapmayı başarırdı. Mücadelesi ve direnişiyle kadınlara güven verirdi. Her zaman haklarına ve emeğine sahip çıkardı. O bize kadın mücadelesine örnek bir kişilik oluşturdu. Paris’te nasıl ki devlet üç kadını katletti aynı zamanda Silopi’de de üç kadını katletti. Katledilen 6 kadın da siyasetçiydi ve mücadeleci kadınlardı. Bunun için devlet onları hedef aldı. Üç kadının katledildiğini duyduğumda çok öfkelendim. Biz onlara söz veriyoruz. Onların mücadelelerini sürdürmeye devam edeceğiz. Devlet her zaman kadınlara karşı bir oyun içerisinde. Çünkü devlet kadınlardan korkuyor. Kadınlar tüm bu saldırılara karşı her zaman daha güçlü bir çıkışla karşılarına çıkmakta. Bundan kaynaklı kadınlar her zaman hedefte. Biz Fatma ve diğer arkadaşların yolundan gitmeye devam edeceğiz. Mücadelelerini daha da büyüteceğiz.”
Kaynak: http://www.jinnews.com.tr/