Özgürlüğe sevdalı yolcuların adımları dağlar – Muhammed Kasım Erik

0
1576

Amed’in tarih kokan sokakları ve surlarında zaman su misali akıp geçiyorken, yola çıkıp pusulamızın gösterdiği yöne, dağların doruklarına yol aldık. Heybemize aldığımız umutlar ve anılarla yolculuğumuza başlamanın zamanıydı. Aradığımız yaşamı, anlamı, emeği, değer biçilen mekanlarda bulmak için uzun ve amansız yollara koyulduk…

Yusuf Kayran 11 Mart 1996 İzmir doğumlu. İzmir’de doğmasının nedeni 90’lı yıllarda Zınar daha doğmadan önce Aile ekonomi nedenlerden kaynaklı Amed’den İzmir’e gider ve uzunca yıllar aile İzmir’de yaşar. İzmir’de işlerin zamanla bozulmasından kaynaklı aile Amed’in  Lice ilçesine dönerler. Yıl 2005’ te Zınar’ın babası kalp krizi rahatsızlığı sonucu yaşamını yitirir. Zınar daha 9 yaşındayken babasını kaybettiği zamanlar yaşamın ilk acımasızlığıyla tanıştı. Zınar artık yanında olamayacak babasını her daim hafızasında anımsayarak yokluğunda derin acılar yaşayarak büyüyecekti.

 Zınar; Çalışkan, Çevresine moral veren bir karakterle büyümeye devam etti. Küçük yaşında olmasına rağmen çevresinde var olan haksızlığa hiçbir zaman sessiz kalmadı. Bazen mahallede veya herhangi bir yerde yaşıtlarının kavga ettiğini gördüğü zaman haksızlığı asla kabul etmezdi. Kavganın içinde şiddetten yana değildi. Zınar için kavratmak daha ahlakiydı. Merhametli yanı her daim gözler önündeydi. Zınar gittiği her yerde merhametiyle tanınırdı. Zınar bir yanıyla çok utangaç yanlarını görmekte mümkündü. 2011 yılında Dersimde bir gurup özgürlük savaşçıları şehit düştü.  O zaman arkadaşlardan 4 tanesi Amed’liydi ve cenazeleri Amed’e toprağa verilecekti. Eskiden Amed’e gerilla cenazelerinin gelmesi serhildan sebebiydi. Amed’in Bağlar mahallesi başta olmak üzere he yerde eylemler yapılırdı. Serhildanlar zamanında da Zinar bir yolunu bulup Amede gelirdi ve serhildanların ön saflarında yer alırdı. Zınar ilerleyen zamanlarda öğrenci derneğinde de aktif yer almaya başlamıştı. Ve bunlar hepsi çok kısa zamanda olmuştu. Ailesi duygusal davranıp, duruma el atmak ve katılımını engellemek amacıyla onu okuldan alıp Lice’ye geri götürdüler. Ama Zinar özgürlüğün kokusunu duymuştu. Artık hiçbir güç ve zincir onu bağlamaya asla yetmezdi.

Zınar’ın bu duruşu arkadaşları ve akrabaları tarafından oldukça seviliyordu. Bu sevgi Zınar’la beraber birçok arkadaşını özgürlük saflarında dostluğa ve derin amansız yoldaşlığa kadar yürüttü.  Çocukluk arkadaşlarıya Kürdistan dağlarında artık yoldaş olmuşlardı.

Amed’in tarih kokan sokakları ve surlarında zaman su misali akıp geçiyorken, yola çıkıp pusulamızın gösterdiği yöne, dağların doruklarına yol aldık. Heybemize aldığımız umutlar ve anılarla yolculuğumuza başlamanın zamanıydı. Aradığımız yaşamı, anlamı, emeği, değer biçilen mekanlarda bulmak için uzun ve amansız yollara koyulduk…

Bulmak insanda farklı bir heyecan yaratıyor. Bir çocuk misali atıyor yüreğim her günün doğuşuyla…  Sevginin, anlamın, yaşamanın ne olduğunu bize gösteren yoldaşlık;  benim, bizim en büyük moral kaynağımız.  Yoldaşlarımla beraber yol aldığım bu yolda her geçen gün umutlarım, coşkum ve heyecanım daha da büyüyor. Her arkadaş gibi benim de en büyük hayalim özgür yaşamı yaratmak ve onu ruhta, içte yaşamaktır. Her geçen gün yaşama daha çok anlam biçiyor, yoldaşımın gülümsemesinde yaşanması gereken yoldaşlığı görüyorum.  Her şeye anlam verme ve sevme duygusu bende daha çok gelişiyor.

Zınar’ın özgürlük hareketine katılımın sebebi en yakın yani kuzenlerinin harekete katılımı ve şahadetleri büyük etkilere neden olmuştur. Amed kırsalında 90 yıllarında şahadete Ulaşan iki kuzeninin Zınar üzerinde büyük etki yaratmıştı. Zınar her ne kadar kuzenlerini tanımasa da kuzenlerinin kahramanlıklarını duyarak büyüyordu. Ve büyüdükçe de Amed’e gelen şehit cenazelerine şahit olmak ve beraberinde TC’nin Kürt toplumu üzerinde her anlamada baskı uygulaması daha çocuk yaşta olan Zınar’ı özgürlük saflarına katılmasına en büyük nedenlerdendi. Kodunu kahramanlıklarını duyarak büyüyen kuzenlerinin kodalarını bir miras olarak aldı. Yani Yusuf artık Zınar Akro olarak Mücadele saflarındaki zikzaklı patikalarda yürümeye devam edecekti. Ve o gün zaman doğa ananın yeniden doğuş zamanlarından olan bahardı. Kahramanlık ayı olan Mayıs 2011 de Zınar Amed eyaletinden katılım yapar.

Gerillanın yaşam nedeni ve gerekçeleri vardır. Bir halk savaşçısıdır. Devrimci bir gelenekten gelmedir. Çantası umutlar ile doludur. Bunu anlattım nereye vardıysam. Kahvehanelerde, parklarda, tartışmalarda, sokakta, kimi ağzı açık dinledi kimisi betondan filizlenemedi… aşk budur dedim, hakikat budur dedim. Aşka yolculuğum, hakikate yürüyüşüm başlamış oldu.

Olmasaydı bu yürüyüş azami derece deli gömleğini giyip durmadan topluma saldırırdım, tıpkı bugün deli gömleğini giyenler gibi. Annemin yaşam kanunlarını çiğnerdim bugün çiğneyenler gibi.. kendimi kurtaramazdım. Köleliğin derin sularında boğulup akacaktım köleler okyanusuna…

Buna gerilla dedim, okyanus damlacığından güzel deryalara akıtmak berrak sularını… tıpkı su gibi azizlik gibi azizelik gibi…

Bunları anlatmak için şiir yetmedi, eksik kaldı, doktorluk da mühendislik de yetmezdi, çünkü yara derin ve çarpık bir insanlaşma var devasa ameliyathanede ve haritalarda…

Zınar 2011 yılında işgalci TC devletinin Kürdistan halkı üzerinde uyguladığı baskı ve katliamlara karşı özgürlük mücadelesine katıldı. Kürdistan dağlarında işgalcilere karşı mücadele için yerini alan Zınar yoldaş, aldığı eğitimlerle yetkin bir gerilla oldu. Düşmana karşı kendisini özgürlük felsefesi ile geliştiren Zınar yoldaş, aldığı tüm görev ve sorumlulukları eksiksiz bir şekilde yerine getirmiştir. Düşmana karşı mücadelede taviz vermedi Zınar, düşmanın her alanda başlattığı imha operasyonlarına karşı kahramanca savaştı ve daha güçlü kazanılar için kendini 24 saat gerillacılık 24 saat Önder APO ile yaşamaya feda eti. Amed Eyaleti’nde önemli görevler üstlenen ve en zor görevleri omuzlayan Zınar yoldaş, emekçiliği ve fedakarlığı ile arkadaşları içerisinde önemli bir yer edinmiştir. Şehit düştüğü son ana kadar da devrimci tutumundan asla taviz vermedi ve düşmana karşı son mermisine kadar savaşarak 2 Haziran düşman tarafından Amed’e eyaletinde başlatılan operasyonda 3 Haziran günü dört yoldaşıyla beraber şehitler kervanına katıldı. Kahramanların direnişini hazım edemeyen faşist TC ordusu her dört özgürlük savaşçısının cenazelerini Haziran ile Temmuzun ayı arası 45 gün boyunca kimseye haber verilmeden kavurucu sıcaklığında arazide bıraktı. 45 günün sonunda evlatlarının bedenlerini anneler hiçbir engel dinlemeden aldı. Faşist  TC annelere yaşattıkları yetmezmiş gibi bedenleri 2 ay daha morglarda sudan dolma bahanelerle rehin tutuldu.

Onlar; Özgürlüğe olan sevdaları için dağları seçtiler.

Onlar; Anaların feryatlarını dindirebilmek için umutlarından, düşlerinden vazgeçtiler.

Onlar; Kolayı seçmediler, zoru seçtiler ve başardılar.

Onlar; Canlı bir bombaydı, sabırla nokta vuruşu yapacakları günü beklediler.

Onlar; Ateş çemberiyle, yolları aydınlatmayı hedeflediler ve o gencecik bedenlerinde büyüttükleri devrim ateşini en zirveye taşıdılar. Şimdi ise milyonlar olduk.

Lice nin bayırlı bölgesindeyim ana biz direndik yılmadık.

Düşüncemizle bizleri tüketemeyen alçak düşman bedenlerimizden akan kanı doğduğumuz toraklara dökmek istedi ana.

 Kendi topraklarımda bana ve bizlere terörist dediler.

Bizler terörist değiliz ana, bizler yaşamı uğruna ölecek kadar seven militanların ardıllarıyız.

Yanan meşalelerini bizler teslim aldık ana.

 Düşman bizlere her gün terörist dedi bizlerde her an militanlaştık ana.

45 gün asi diyarların kavurucu sıcaklığında bekledi bedenimiz.

Kavruldu bedenimiz hiçbir acıyı hissedemeden.

Hücrelerimiz dayanamıyordu artık, damarlarımızdaki kanlar kurudu ana.

Çürümemeye yüz tutan bedenlerimiz de alçak düşmana karşı direndi.

 Uçuşan leş kargalar bile bana ve bize dokunmadı ana.

Ş.Şıyar Denizin Şiirinden kısa alıntıdır

Yitirilmişliğin şarkısını fısıldıyor

Yitik ülkenin çocukları

Susuturucu takılmış dilim

Son sessizliğin demlerine uyuyor.

Söylesene be hayat!

Bende dile gelen neydi ki?

Söylesene! Ben senin nerenden konuşayım ki?

Söylesene be hayat! Söylesene suskun hayat! Söyle…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz